saç

saç

a. Baş derisini kaplayan kıllar: Kendisini son kez gördüğümde babamın saçları nasıl beyazsa ilk kez gördüğümde de bembeyazdı. -A. Ağaoğlu.

saç Fr. Chevelure-Capillitium
saç Fr. Cheveu-Capillus
saç

1.Düğünde erkek evinden kız evine gönderilen yiyecekler. 2.Düğünde güveyin babasının verdiği para, bahşiş.

saç İng. hair

1. Kafatasının derisi üzerinde uzayan kıllara verilen özel ad. 2. Tüy. 3. Kıl.

saç

bk. kuyruklu yıldız saçı.

saç İng. sheet

Genellikle, kalınlığı 1 cm'den çok ve genişliği de 30 cm den az olmayan ince, uzun metal parça.

saç Osm. saç
saç

Üzerinde ekmek ya da yufka pişirilen yuvarlak saç. (Erenköy, İnönü -Eskişehir)

saç İng. hair

1. Kafatasının derisi üzerinde uzayan tüylere verilen özel bir ad,2. Tüy. bk. kıl.

saç ile benzer kelimeler

İng. alclad sheet

Özel bir işlemle, yüzeyine alüminyum giydirilmiş çelik saç.

İng. aluminium coated sheet

Alüminyum örtme işlemi ile örtü kazanmış çelik saç.

İng. copper plated sheet

Bakır kaplama işlemiyle yüzeyi, bakır kaplanmış olan çelik saç.

o işte uzun zaman çalışmış, emek vermiş olmak.

Kıvırcık saç.

İng. steel sheet

Kalınlığı en çok 0.60 cm. ve genişliği en az 30 cm. olan ince çelik.

İng. zinc coated sheet

Çinko örtme işlemi ile, yüzeyine çinko örtülmüş çelik saç.

İng. perforated sheet

Özel uygulamalar için, belirli biçimlerde delinmiş olan saç.

zaman çalışması İng. time study Bir işçinin, bir işi belli koşullar altında ve belli bir başarım düzeyinde tamamlaması içi
yüzgeç kaidesi İng. fin base Bir yüzgecin vücuttan çıktığı bölgesi.
yassıçavak Bir çeşit tatlı su balığı.
yakınsak süzgeç İng. convergent filter Bir ilingesel uzayda erey noktası var olan süzgeç.
tarla sıçanı a. hay. b. Tarla faresi. İng. common vole Kemiriciler (Rodentia) ta