rehin vermek

rehin vermek

tutuya bırakmak: Hacı'dan gereken şunu bunu alarak toprağın şu parçasını, o parçasını rehin verdik -Halikarnas Balıkçısı.

rehin vermek ile benzer kelimeler

1. Şahitlik etmek, şahadette bulunmak. 2. Kanaât getirmek, hükmetmek. 3. "Kelime-i şahadet" getirmek.

İng. field warehousing

Bir kredi kuruluşunun kredi vereceği firmanın merkezinde depo kurarak stoklarını rehin alması. krş. emtia karşılığı kredi

Ar. rehn

a. tic. Tutu: Evim de olduğu için ona dalgıçlık etmek zorundayım. -Halikarnas Balıkçısı.

tutu. ~ almak: tutu almak. ~ etmek: tutulamak ,tutu komak.

İng....

bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için bir kimseyi alıkoymak.

rehin olarak vermek.

İng. pawn Office

Rehin karşılığında yasalar çerçevesinde kredi veren kurum.

İng. warrant

1. Belirlenen bir fiyat üzerinden belli sayıda adi hisse senedini satınalma hakkı veren bir tür taşınır değer. 2. bk. güvence

Bağrını yaslamak, karar kılmak, konaklamak

'r', 'e', 'h', 'i', 'n', ' ', 'v', 'e', 'r', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
rehin vermek kelimesinin tersten yazılışı ' kemrev niher' diziliminde gösterilir.

veteriner hekim a. Hayvan hastalıklarını tedavi eden uzman, veteriner, baytar. İng. veterina
nihayet vermek 1) ilişkiyi kesmek, bir işi, alışkanlığı yapmaktan vazgeçmek: Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat, oburluğa, nargileye bi
mihenge vurmak denemek.
kahverengimsi sf. Rengi kahverengiyi andıran, kahverengiye benzeyen.
kahverengileşme İng. browning Maillart reaksiyonu.