rasemik bileşikler

rasemik bileşikler İng. racemic compouds

Optikçe aktif olmayan enantiyomorf steroizomerlerin eşit miktarlarını içeren bileşikler.


rasemik bileşikler ile benzer kelimeler

rasemik

İng. racemic

(±)-, r-, dl şeklinde gösterilen kristal, sıvı ya da gaz halinde olup olmadığına bakılmaksızın, enantiyomerik moleküllerin eşit miktarlarının birlikte bulunduğunu belirten kelime. Rasemik olanlar optikçe aktif değildir fakat dekstro- ve levorat...

rasemik asit

İng. racemic acid

(±)-Para tartarik asit olarak bilinen renksiz kristaller halinde olan ve suda çözünen tartarik asidin optikçe aktif olmayan izomeri.

rasemik karışım

İng. racemic xiture

Ayrı katı fazlar halinde bulunan enentiyomerik moleküllerin eşit miktarlarının karışımı.


İng. racemic mixture, racemate

Optik olarak etkin bir bileşiğin D- ve L- izomerlerinin eşit miktar...

açık zincirli bileşikler

Fr. composés de chaînes ouvertes

(kimya)

alifatik bileşikler

İng. aliphatic compounds, alicyclic compounds

Düz ya da dallanmış karbon iskeletinden türemiş olan hidrokarbonlar sınıfı. Örn.


Fr. composés aliphatiques

(kimya)

alifatik doymamış bileşikler

İng. aliphatic unsaturated compounds

Molekülündeki karbonlar arasında çift ya da üçlü bağlar bulunan organik bileşikler. Örn. butadien (H2C=CH—CH=CH2).

alifatik doymuş bileşikler

İng. aliphatic saturated compounds

Molekülündeki karbonlar arasında tek bağlar bulunan organik bileşikler. Örn. propan (

amin bileşikler

İng. amine compounds

Amonyaktaki hidrojenin veya hidrojenlerin yerine alkil (R-) veya aril (Ar-) gruplarının girmesiyle meydana gelen bileşikler.


"rasemik bileşikler" karakter analizi

  • rasemik bileşikler, 18 karakter ile yazılır.
  • r harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'r', 'a', 's', 'e', 'm', 'i', 'k', ' ', 'b', 'i', 'l', 'e', 'ş', 'i', 'k', 'l', 'e', 'r', şeklindedir.
  • rasemik bileşikler kelimesinin tersten yazılışı ' relkişelib kimesar' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,l,m,r,s,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sürekli bulaşma
İng. persistent transmission

Enfekte bir canlıda mikrobiyal etkenin sürekli çevreye saçılması.

soruşturabilmek

(-i) Soruşturma imkânı veya olasılığı bulunmak.

sokuşturabilmek

(-i, -e) Sokuşturma imkânı veya olasılığı bulunmak.

sokuşturabilme

a. Sokuşturabilmek işi.

sıklaştırabilme

a. Sıklaştırabilmek işi.