put

put Far. but

(I) a. 1. Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, sanem, fetiş: “Onu ben, büsbütün başka bir hayranlıkla âdeta bir puta taparcasına seviyordum.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. din b. Haç.

II) a. Üç dört tel ipekten bükülmüş iplik.

put

1. Manda kızmak, azmak. 2. Eşek, at vb. hayvanlar sevinçle atlayıp zıplamak. 3. Buzağı ipten kurtulup kaçmak. 16 Kg.lık ağırlık ölçüsü.

put

Saban demirini eğek demirine tutturmak için kullanılan çengel biçiminde çivi.

put

Besiye verilen hayvan.

put

Eski paralardaki resimler.

put

Tipi

put

Saban demirini yerine tutturan çivi

put

< Rus. pud: ağırlık ölçüsü; batman; üç tenekelik tahıl ölçüsü

put

Yaklaşık olarak 16 kg.lık tahıl ölçüsü

put İng. ldol

Türlü gereçlerden, ama daha çok taştan yapılan, insana benzer çizgileri bulunan tapınma yontusu.

---

put ile benzer kelimeler

put davarı Kışın parayla bakılmaya verilen davar.

put etmek Ağacın dalını gövdeye yakın yerinden kesmek.

put gibi sessiz, anlamsız bir bakışla ve kımıldamaksızın: “Ben ağlamıyor, duruyordum.” -A. Kutlu.

put kesilmek sessiz ve hareketsiz bir durum almak: “Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor.” -A. H. Tanpınar.

put olmak Sivri şeyin ucu kırılıp kütleşmek.

put yonmak Put imal etmek, yapmak.

---