primer

primer İng. primer, primary

1. Birinci. 2. Sentetik olarak sentezlenmiş kısa, tek iplikli nükleotit dizisi.

primer İng. primer

1. Birinci derecedeki, birincil, ilk, esas.. 2. Yapay olarak sentezlenmiş kısa, tek iplikli nükleotit dizisi.

primer İng. primer

1. Birinci, birincil, esas. 2. DNA replikasyonu esnasında, DNA sentezinin başlayabilmesi için kalıp DNA’nın başındaki nükleotit dizisine antiparalel ve komplementer olarak sentezlenen RNA oligonükleotidi. 3. Tek zincirli DNA’ya bağlanan kısa DNA veya RNA parçası.

---

primer ile benzer kelimeler

akut primer rumen timpanisi İng. acute primer rumen tympania Birincil işkembe şişkinliği.

persiste hiperplastik primer vitreus İng. persistent hyperplastic primary vitreous Kalıcı hiperplastik birincil vitreus.

primer alimenter indigesyonlar İng. primary alimentar indigestion Birincil mide indigesyonları.

primer alimenter timpani İng. primary alimentary tympania Birincil işkembe şişkinliği.

primer alopesia İng. primary alopecia Birincil kıl dökülmesi.

primer bağışık yanıt İng. primary immune response Verilen bir antijenle ilk kez karşılaşan konakta oluşan nispeten zayıf bağışık yanıt.

primer bütilalkol Fr. alcool butylique primaire (kimya)

primer duvar İng. primary wall Gelişmekte olan hücrelerde görülen, hemiselüloz, selüloz, pektin ve protein gibi maddelerin yanında önemli oranda su kapsayan yapı.

---