poz

poz Fr. pose

a. 1. Resim ve fotoğrafta duruş: “Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim.” -R. N. Güntekin. 2. Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre. 3. Fotoğraf makinesinde kullanılan filmde her bir kare. 4. mec. Kurum, çalım: “Büyük yazar pozlarındalar ama, edebiyat dünyası denilen şu dünyanın ne geçmişinden ne şimdisinden haberleri var.” -N. Meriç.


poz ile benzer kelimeler

klasik poz

İng. classical pose, statuary act

Bir sirkte göze güzel görünen poz. Birçok kişinin bir arada, uyumlu bir biçimde poz almasıyla göz okşayan tablo.

poz kesme

(Argo): Rolü düşünmeden, ölçü dışına çıkarak ve kendi göriinüşünü ön plana alarak oynama.


Rolü, oynanması gereken ölçüden daha abartılı, gereksiz ve aşırı sert vurgulamaları ve duraksamalarla oynamak.

poz kesmek (veya yapmak)

çalım atmak, afili görüntü vermek.

poz vermek

resim yaptırmak veya fotoğraf çektirmek için durum almak: “Tam çizerken bir arkadaşı geliyor, poz veren çocuğun ensesine bir küfür ve bir de şamar yapıştırıyor.” -B. R. Eyuboğlu.


"poz" karakter analizi

  • poz, 3 karakter ile yazılır.
  • p harfi ile başlar, z harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'p', 'o', 'z', şeklindedir.
  • poz kelimesinin tersten yazılışı ' zop' diziliminde gösterilir.

(o,p,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yapboz

a. Kesilmiş resim parçacıklarını birbirine uygun duruma getirerek asıl biçimi yeniden oluşturmaya dayanan bir tür çocu

vezikülopapülar
İng. vesiculopapular

Vezikül ve papüllerle belirgin değişiklik.

Schizotrypanum

Chagas hastalığı etkeni Trypanosoma cruzi’yi içerisine alan stercorarian tripanosoma alt cinsi.

Pozantı

öz. a. (poza'ntı) Adana iline bağlı ilçelerden biri.

pozan

Üzüm bağı.

poz - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
p5
o2
z4
Toplam puan değeri11