polen sepeti

polen sepeti İng. pollen basket

İşçi arılarda bacakların tibya parçasının art tarafında polen taşıyan kıllar.

polen sepeti ile benzer kelimeler

Fr. pollen

a. bit. b. Çiçek tozu.

İng. pollen

(Yun. mikros: küçük; sporos: tohum) Tohumlu bitkilerde üreme organı olan stamenlerde mayoz bölünme ile meydana gelen erkek üreme hücreleri; çiçek...

İng. pollen analysis

Polen tanelerinde, sayı, en, boy, çap ve yüzey süsleri gibi incelemelerin yapılması.

İng. pollen flower

Bal özü oluşturmayan ancak çok fazla çiçek tozu oluşturarak böcekleri çeken çiçek.

İng. pollen sac

Anter içindeki polen tanelerinin oluşturduğu kese.

İng. microsporangium

Mikrosporları oluşturan yapı, mikrosporangiyum.

İng. pollen grain

Tohumlu bitkilerde erkek üreme hücresi.

İng. pollen comb

İşçi arılarda polenlerin sepet içine süpürülmesine yarayan, polen sepetinin altında tarak şeklindeki dikenler.

İng. pollen tube

Olgun polen tanesinin stigmaya ulaştığında aşağı doğru ovüle uzanan ve mikropilden girerek erkek gametleri taşıyan kanal.

a. Kirli veya yıkanmış çamaşırların içinde toplandığı sepet: Kucağında sımsıkı tuttuğu, tepeleme kıyafet dolu ni yere bıraktı. -E. Şafak.

'p', 'o', 'l', 'e', 'n', ' ', 's', 'e', 'p', 'e', 't', 'i', şeklindedir.
polen sepeti kelimesinin tersten yazılışı ' itepes nelop' diziliminde gösterilir.

keseli antilop İng. spring boc Çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından, 130 cm
zar potansiyeli İng. membrane potential Canlı hücrede plazma zarında bulunan elektrik potansiyel farkı. Zarın sitoplazma t
yapısal protein İng. structural protein Organizmaya desteklik ve dayanıklılık sağlayan kollojen, elastin, keratin gibi gen
Wharton peltesi İng. Wharton's jelly İnsan fetüsünün göbek bağında bulunan, hiyalüronik asit bakımından zengin, oldukça yu
villoz plasenta İng. villous placenta Koryondaki villusların aşırı biçimde gelişmesiyle belirgin plasenta biçimi.