perde perde

perde perde

zf. Yavaş yavaş: Güvertenin bir yanından bir horultu yükseldi, iskeleden de perde perde horultular gelmeye başladı. -A. Erhat.

perde perde ile benzer kelimeler

İng. house curtain, front curtain, act curtain, tabs

Sahneyi salona açan ve kapayan büyük perde.

Alm. Hintervorhang

Ön perdenin gerisindeki perde.

a. müz. Âşık sazındaki sap üzerinde olan en sonuncu perde.

a. 1. Göstericiden çıkan görüntülerin üzerinde yansıdığı, sinema filminin oynatıldığı yüzey. 2. mec. Sinema: Beyaz perde yıldızı.

İng. painted curtain

Çerçeve sahneli bazı tiyatrolarda büyük kumaş perdenin önünde bulunan üstü resimli ya da süslü perde.

a. tiy. Sahne ile izleyicilerin bulunduğu salonu yangın tehlikesinde birbirinden ayıran, demirden yapılmış perde.

İng. iron curtain

Sahnede çıkacak herhangi bir yangının seyirci salonuna yayılmasını önleyen . bk. koruma...

İng. curtain

Seyirci salonunu sahneden ayıran kumaş perde.

İng. large (fret)

İri ile orta boy arası perde demiri.

'p', 'e', 'r', 'd', 'e', ' ', 'p', 'e', 'r', 'd', 'e', şeklindedir.
perde perde kelimesinin tersten yazılışı ' edrep edrep' diziliminde gösterilir.

topuk demiri a. Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü.
Theraphosidae Kuş örümceği.
program dergisi İng. program leaflet Bir tiyatronun oynadığı oyun, rol dağılımı, yazarı hakkında bilgi veren, içinde tiyat
postmodern Fr. e sf. 1. Postmodernizm yanlısı. 2. Postmodernizme ait olan.
piyender Yüzük : Bana nişan i olarak bunu verdiler.