paramparça olmak

paramparça olmak

pek çok parçaya ayrılmak, kırılmak: Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi. -İ. O. Anar.

paramparça olmak ile benzer kelimeler

sf. (para'mparça) Pek çok parçaya ayrılmış, parça parça olmuş: Yalnız gömleğinin üstünde kocaman bir kırmızı kravat var. -R. N. Güntekin.

pek çok parçaya ayrılmak: Hapishaneler basılıyor ve mevkuflar paramparça ediliyor. -N. F. Kısakürek.

Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

1. Karşılaşmak, raslamak, yaklaşmak, mukarin olmak. 2. Meşgul olmak, çalışmak

Ganimete kavuşmak, zengin olmak

1. Yönelmek. 2. Rast gelmek, isabet etmek, musadif olmak, karşılaşmak. 3. Nail olmak, mazhar olmak, erişmek. 4. Delâlet etmek, uygun gelmek

Dışarı çıkmak

Yumrulaşmak, tümsekleşmek, pırtlak, fırlak olmak

'p', 'a', 'r', 'a', 'm', 'p', 'a', 'r', 'ç', 'a', ' ', 'o', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
paramparça olmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamlo açrapmarap' diziliminde gösterilir.

krom kaplı saç İng. chromium plated sheet Krom kaplama işlemiyle yüzeyi krom kaplanmış çelik saç.
çok spermalılık İng. polyspermy (Yun. polys: çok; sperma: tohum) 1. Erkekteki sperma sayısının normalin çok üstünde olması
toprakölçmen İng. surveyor of land Kentsel ve kırsal toprakların değerinde gün geçtikçe görülen değişiklikleri, vergile
sırsıpıç olmak Çok ıslanmak, sırsıklam olmak.
pompul çıkarmak Pes demek.