paralamak

paralamak

(-i) 1. Parçalamak. 2. Yıpratıp eskitmek: Yepyeni ayakkabıları bir ayda paraladı. 3. mec. Dövmek: “El âlemin çocuklarının tek evladını paraladıklarını düşündükçe aklı başından gidiyordu.” -E. Şafak.

< Far. pare+lamak) paralamak


paralamak ile benzer kelimeler

dokuz yorgan eskitmek (veya paralamak)

çok uzun yaşamak.

ıstılah paralamak

ağdalı, hiç kimsenin anlamadığı bir biçimde konuşmak.

kendini paralamak

çok çaba ve özen göstermek: “Çoğunlukla üniversite diploması alabilmek uğruna kendini paralayan bir gençlikle karşı karşıyayız.” -A. Cemal.

lügat paralamak

konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalı konuşmak: “Deli eniştemiz, dil dökerek ve lügat paralayarak âlim görünmek isterdi.” -A. Ş. Hisar.

pabuç eskitmek (veya paralamak)

bir iş için bir yere çok gidip gelmek, işi takip etmek.

yürek paralamak

çok üzmek: “Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi.” -H. R. Gürpınar.


"paralamak" karakter analizi

  • paralamak, 9 karakter ile yazılır.
  • p harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'p', 'a', 'r', 'a', 'l', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • paralamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamalarap' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,p,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yürek paralamak

çok üzmek: “Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi.” -H. R. Gürpınar.

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

toplam kuralı
İng. sum rule
siper almak

bir şeyi veya bir yeri siper olarak kullanıp gizlenmek: “Kayaların arasını siper aldım, çevreyi gözetlemeye başladım.” -

paralamak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
p5
a1
r1
a1
l1
a1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri14