özgü

özgü

sf. 1. Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus: “Bu, içinde doğduğu, geliştiği, biçim kazandığı topluma özgü dildir.” -N. Uygur. 2. Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus. 3. Aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, öze, has, mahsus.


özgü Fr. Spécifique
özgü

Kutsal.


özgü

Ezgi, türkü.


özgü İng. characteristic

Bir özdek ya da işlemin özelliklerine ilişkin.


Özgü Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Kutsal. 2. Özellikle birine veya bir şeye ait olan.Cinsiyet: Kız 1. Kutsal. 2. Özellikle birine veya bir şeye ait olan.


özgü ile benzer kelimeler

birime özgü gözlenemeyen etki

İng. unobservable individual-specific effect

döneme özgü çoktürellik

İng. period specific heterogeneity

duruma özgü kuramlaştırma

İng. ad-hoc theorizing

Belli bir çözümleme durumunda doyurucu açıklamalar yapabilmek üzere bilinen kavramların yeniden yorumlanması ya da yeni kavramların geliştirilmesi.

ekine özgü ölçer

İng. culture-fair test

Belli bir ekine uyarlanmış ve ancak bu bağlamda geçerli ölçümler yapan ölçer.

kendine özgü

sf. Bir kimse veya şeye özgü olan, kendine mahsus, kendine has.

kendine özgü devim, Kh

İng. peculiar motion

Bir yıldızın bağlı olduğu dizgenin deviminden ayırt edilmiş devimi. Örn. Samanyolundaki bir yıldızın gözlenen devimi, kendi devimi ile Samanyolunun dönmesinin bileşimidir.O halde gözlenen devimden Samanyolu devimi çıkarılırsa geri kalan...

kişiye özgü deneyim

İng. idiosyncratic experience

Bireyin özel ve kişisel yaşmına ilişkin gözlem ve yaşantısı.

özgü değeri

İng. unique value

Birim ipliğin doğrusal yoğunluğunun gerilme direnci.


"özgü" karakter analizi

  • özgü, 4 karakter ile yazılır.
  • ö harfi ile başlar, ü harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'ö', 'z', 'g', 'ü', şeklindedir.
  • özgü kelimesinin tersten yazılışı ' ügzö' diziliminde gösterilir.

(g,z,ö,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

onamsız görüşme
İng. informal interview

Görüşmeciyle yanıtlayıcının biçimsel bir koşula ya da kurala bağlı kalmaksızın tam

gümrüksüz bölge

bk. serbest bölge


İng. free zone

Bir ülkeye ilişkin yerlere giren çıkan mal

gözünde büyümek

bir şey bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek: “Güneşin altında bu sıcak kırları geçmenin ağırlığı gözümde büyüyor

görüncez

Görünce.

gaz çözümleyici
İng. gas analyzer

Gaz karışımlarında bileşenlerin nitel ve nicel tanımlanmaları için kullanılan aygıt.

özgü - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
ö7
z4
g5
ü3
Toplam puan değeri19