otalaksal karşıt

otalaksal karşıt Fr. Antitoxique

otalaksal karşıt ile benzer kelimeler

ağusal karşıt

Fr. Antitoxique

alt karşıt

a. man. Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tikel olumlu, öbürü tikel olumsuz, karşı karşıya konmuş iki önermeden her biri: “Bazı insanlar bilgindirler” ile “Bazı insanlar bilgin değildirler” gibi.

eylemde karşıt görünüm

Emir kipi dışındaki isteme kiplerinin, hikâye veya rivayet birleşik zamanlarından biriyle kullanılmasından doğan bazı durumlarda, olumlu çekimlerin olumsuz, olumsuz çekimlerin olumlu kavramlar vermesi. Dilek kipinin hikâyesinde: Gelseydi (gelmedi) , gelmeseydi (geldi) ; istek ...

karşıt

sf. Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.


Fr. Anti
Fr. Contraire
Fr. Opposant, ante

karşıt akıntı

İng. counter current

Çok kez boğazlarda görülen birbirine ters yönde biri üstte, öteki altta iki akıntının birbirine göre durumu.

karşıt alt-üşek

İng. anticathode

X-ışınları lambasında eksicik demetinin dövmesiyle X-ışınları salan, metal pul (üşek).

karşıt anlamlı

sf. Anlamları birbirinin karşıtı olan (söz), zıt anlamlı: Aşağı yukarı, ileri geri, siyah beyaz, dar geniş, büyük küçük gibi.


Fr. antonyme

Beyaz ile kara, gece ile gündüz kelimelerdir.


karşıt anlamlı ~ zıt anlamlı

Azerbaycan Türkçesi: antonim; Türkmen Türkçesi: antonim; Gagauz Türkçesi:antonim ~ karşı maanalı laf ~ zıt maanalı laf; Özbek Türkçesi: antonim ~ zid ma'nóli;Uygur Türkçesi: qarşi mänilik söz; Tatar Türkçesi: antonim; Başkurt Türkçesi: antonim; Kmk: karşı ma'nalı(söz) ~ antoni...


"otalaksal karşıt" karakter analizi

  • otalaksal karşıt, 16 karakter ile yazılır.
  • o harfi ile başlar, t harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'o', 't', 'a', 'l', 'a', 'k', 's', 'a', 'l', ' ', 'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 't', şeklindedir.
  • otalaksal karşıt kelimesinin tersten yazılışı ' tışrak laskalato' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,o,r,s,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sıkıştırma kolu
İng. handle

Sıkıştırma milini çeviren kol.

yoksullaştırmak

(-i) Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.

yoksullaştırma

a. Yoksullaştırmak işi veya durumu.

soyutlaştırmak

(-i) Soyut duruma getirmek.

soysuzlaştırmak

(-i) Soysuz bir duruma getirmek.