orta malı

orta malı

sf. 1. Herkesin yararlandığı (nesne). 2. Özgünlüğü olmayan, basmakalıp: “Ne kadar orta malı, kalitesiz tartışmalar yaptığınızın farkında mısınız?” -H. Taner. 3. a. Hayat kadını: “Orta malı bayağı birinin tesiri altında...” -R. H. Karay.

---

orta malı ile benzer kelimeler

ağanın malı çıkar, uşağın canı “bir afeti önlemek için patron malını, işçi de canını feda eder” anlamında kullanılan bir söz.

ağlayanın malı gülene hayretmez “birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz” anlamında kullanılan bir söz.

ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek “babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır” anlamında kullanılan bir söz.

avrat malı, kapı mandalı “bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir” anlamında kullanılan bir söz.

baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana “kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır” anlamında kullanılan bir söz.

bulgu belgelerinin kendiliğinden kamu malı olması İng. automatic lapse of patents Bulgu belgelerinin, yasalarda belirtilen sürenin geçmesiyle kamu malı olması.

dünya malı a. 1. Varlık, servet. 2. mec. İnsanın hoşuna gidecek, huzur verecek durum ve şartların bütünü.

dünya malı dünyada kalır “insan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gerek kendisi için gerekse hayırlı işler için para harcamaktan kaçınmamalıdır” anlamında kullanılan bir söz.

---