öndelik

öndelik, -ği

a. Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans: “Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır.” -S. Birsel.

öndelik İng. advance

Alacağına sayılmak üzere önceden yapılan ödeme.

öndelik İng. advance

1. Ödenmesi gerekli bir paranın ödeme gününden evvel verilen bir bölümü. 2. Borç olarak ödenen para. 3. Karşılıklı ya da karşılıksız borç olarak ödenen para. 4. Yapılacak bir hizmet ya da satın alınacak bir mal karşılığı gerçekleşecek borçtan öncelikle ödenen bir bolümü.

---

öndelik ile benzer kelimeler

açık öndelik İng. open credit, blank credit Borçlanma sınırlandırılmadan yalnızca imza alınarak verilen öndelik.

belge karşılığı öndelik İng. bank advance guaranteed by document Bankaların belirli müşterilerine belge güvencesi karşılığı açtıkları ve vade sonunda bir defada geri ödenmesi zorunlu olan kısa vadeli kredi. krş banka öndeliği

borçlancılık karşılığı öndelik İng. advance on guaranty Saycalı kişilerin imzaları ya da borçlanımı yüklenmeleri üzerine bankalarca verilen borç para ya da açılan sayca.

değerli madenler karşılığı öndelik İng. advance on preciousness metals Değerli madenler (çıkarılmış ya da çıkarılmamış) karşılığında ödenen borç para ya da sağlanan saycalar.

emtia karşılığı öndelik bk. emtia karşılığı kredi

güvence ödeği karşılığı öndelik İng. advance on insurance policy Yaşam güvencesi karşılığı sağlanan para dayanak tutularak alınan borç para ya da sayca.

hazineye kısa vadeli öndelik bk. kısa vadeli hazine öndeliği

mal karşılığı öndelik İng. advance on goods Malın getirilmesi ya da tutusu koşulu ile verilen ya da alınan borç para.

---