olumsallık katsayısı

olumsallık katsayısı İng. coefficient of of contingency

Olumsallık çizelgesine dayanarak iki değişken arasındaki bağımlılığın derecesini veren katsayı : (…) bk. olumsallık, olumsallık üstikileri ortalaması.


olumsallık katsayısı ile benzer kelimeler

olumsallık

, -ğı

a. Olumsal olma durumu.


İng. contingency

Olumsal olanın niteliği; olumsal olma durumu; kendinde var olma ilkesini bulundurmayanın, zorunlu olmayanın niteliği. Karşıtı bk. zorunluluk. Felsefede özellikle Fransız fil...

olumsallık çizelgesi

İng. contingency table

Örneklem ya da evren öğelerinin nitel ya da nicel özelliklere göre bölümlenebildiği iki yönlü çapraz çizelge. Örneğin, A, iki bölümlü ve B, üç bölümlü özellikler ise aşağıda verildiği gibi kurulabilir (…) anlamdaş çapraz çizelge.

...

olumsallık örnekçesi (BA kalıbı)

İng. contingency-PI (partial intervening) type (of elaboration)

İki değişken arasında gözlenmiş bir bağıntının bir üçüncü etken-karşısında sınanıp ortadan kalkmamakla birlikte sınama etkeninin seçeneklerine göre anlamlı değişmeler gösterdiğinde, sınama etke...

olumsallık üstikileri ortalaması

İng. mean-square contingency

(…) üstikisel olumsallık ve n, toplam sıklık olmak üzere, (…) biçiminde verilen değer. bk. olumsallık

olumsallık yöneticisi

İng. contingency operator

(…) olumsaldır) biçiminde tanımlanan doğrusal olmayan birli eklem.

tikel olumsallık

İng. partial contingency

Bazı değişkenlerin değişmez tutulduğu olumsallık.

üstikisel olumsallık

İng. square contingency

bk. olumsallık.

açı katsayısı

İng. angular coefficient

(…)


"olumsallık katsayısı" karakter analizi

  • olumsallık katsayısı, 20 karakter ile yazılır.
  • o harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'o', 'l', 'u', 'm', 's', 'a', 'l', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'k', 'a', 't', 's', 'a', 'y', 'ı', 's', 'ı', şeklindedir.
  • olumsallık katsayısı kelimesinin tersten yazılışı ' ısıyastak kıllasmulo' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,o,s,t,u,y,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yolunu sapıtmak

doğru yoldan ayrılmak, kötü yola sapmak: “Feride, senin kaşların lakırtılarına benziyor, güzel güzel, ince ince başlıyor fak

yoksullaştırmak

(-i) Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek.

yoksullaştırma

a. Yoksullaştırmak işi veya durumu.

toplumsal kayıp

bk. dara kaybı

toplumsal kaygı
İng. social anxiety

Aşırı uyarı, korku, etkilenme ve genel bir davranış dengesizliği (oynaklığı) gibi olay