olmazsa olmaz

olmazsa olmaz

sf. Kesinlikle olması gereken: Alanlarımızda çalışmalarımızı sürdürebilmek için hiçbir ortamı olmazsa olmaz saymadık. -A. Cemal.

olmazsa olmaz ile benzer kelimeler

insanlar içinde bize ana kadar candan bağlı dost yoktur anlamında kullanılan bir söz.

ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez anlamında kullanılan bir söz.

kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelmeyen çeşit çeşit felaketle karşılaşırlar anlamında kullanılan bir söz.

insan, yaşamı boyunca çeşitli engellerle ve güçlüklerle karşılaşır anlamında kullanılan bir söz.

her şeyin bir değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıdır anlamında kullanılan bir söz.

her denizde az çok dalga bulunduğu gibi her gönülde de bir sevda vardır anlamında kullanılan bir söz.

dumanı olmayan baca olamayacağı gibi karısına sıkıntı vermeyen koca da olmaz anlamında kullanılan bir söz.

arpa unundan yemek yapılamadığı gibi eltilerin de iyi geçinmeleri mümkün değildir anlamında kullanılan bir söz.

'o', 'l', 'm', 'a', 'z', 's', 'a', ' ', 'o', 'l', 'm', 'a', 'z', şeklindedir.
olmazsa olmaz kelimesinin tersten yazılışı ' zamlo aszamlo' diziliminde gösterilir.

Musabeyliboğazı Yozgat ili, Musabeyli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
bozuk suymuksal Fr. Dyscrasique
Zorn leması İng. Zorn's lemma "Seçme aksiyomu kabul edilirse, kısmi sıralı bir kümede bulunan her zincirin bir üst sın
zorlamasız sf. Kolay, içten: Akıcı, , açık anlatımlı bir üslubu vardı. -H. Taner.
zorla salınım İng. forced oscillation Sıklığı, yinelenen bir dış sürücü kuvvetin sıklığına eşit olan devinim ya da yinel