ölçüm

ölçüm

a. 1. Ölçme işi. 2. Ölçülerek elde edilen sonuç: Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir. 3. Ölçümleme sonucu, takdir.

ölçüm Fr. Comparaison
ölçüm

Eli işe yatkın, becerikli, usta.

ölçüm

Doktor.

ölçüm

Fal.

ölçüm İng. measurement
ölçüm İng. measurement

En, boy, oylum, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiğini belirtme işlemi.

ölçüm İng. measurement

Özdeğin türlü görünümlerini ve bunların niteliklerini karşılaştırabilmek ve dolayısıyla niceliklerini belirleyebilmek amacıyla nesnelere, ilişkin olduğu niteliğe uygun belli kurallara göre sayı verme işlemi.

ölçüm İng. measure

Bir kümenin altkümelerinden oluşan bir dolam üzerinde artı değerler alan sayılabilir toplamsal küme işlevi, Anlamdaş. sayılabilir toplamsal ölçüm.

ölçüm İng. measurement

Türlü toplumsal olguların özelliklerini uygun ölçü araçları kullanarak sayısal olarak saptamaya yönelik bir bilme süreci.

ölçüm İng. measurement

Bir değişken taşıdığı özelliği belirtmek için yapılan bir işlem.

ölçüm İng. measure

Ölçüye vurulan bir konuda bir ölçme aracıyla elde edilen ve ölçme dizgesinin çeşitli birimleriyle dile getirilen değer.

ölçüm

1. Şekil, biçim, tarz. 2. Acemi, beceriksiz. 3. Şımarık

Ölçüm Köken: T.

Cinsiyet: Erkek Ölçülerek elde edilen sonuç.

---

ölçüm ile benzer kelimeler

açı ölçüm a. geom. Açı ölçmede söz konusu olan yöntem ve teknik.

atomik ölçüm İng. atomic measure ( )

basınç ölçüm a. fiz. Hava basıncı ölçümlerini inceleyen birim.

bebenek ölçüm Fr. Pupillométrie

biyolojik ölçüm İng. bioassay 1. Test amaçlı bir organizmanın kullanılması. 2. Nicel biyolojik analiz.

burun ölçüm Fr. Rhinométrie

çişmik ölçüm Fr. Uréométrie

dış ölçüm İng. exterior mesaure, outer measure ( )

---