ölçülü

ölçülü

sf. 1. Ölçüsü alınmış, ölçülmüş. 2. Belirli bir ölçüde olan: Ölçülü faiz. 3. zf. Dikkatli, düşünerek: “Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi.” -R. N. Güntekin. 4. mec. Ilımlı: “Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim.” -R. H. Karay. 5. ed. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun: “... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler.” -N. Cumalı.

ölçülü Osm. mevzun, vezinli

1. Dizeleri, hece ve durak bakımından denk olan koşuk. 2. Kimi sözcükleri, söz öbekleri hece ve durak bakımından denk plan tümce ya da düzyazı bölümü.

Ölçülü

Kars ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

ölçülü ile benzer kelimeler

ölçülü balon İng. volumetric flask Çözelti hazırlamada kullanılan, verilen sıcaklıkta hacmi tam olarak işaretlenmiş uzun boyunlu balon şeklinde kap. bk. ölçü balonu.

ölçülü biçili sf. Özenle hazırlanmış, iyice hesaplanmış: “Fakat bütün bu büyük adam tedbirlerine rağmen ne de olsa çocuktum.” -R. N. Güntekin.

ölçülü çekmeç Fr. Labidomètre

ölçülü doz inhalatörü İng. metered dose inhaler Her basışta sabit dozda ilaç püskürten alet.

ölçülü düzyazı bk. düzyazı.

ölçülü olmak dikkatli, hassas, düşünceli olmak.

ölçülü perik kıskısı Fr. Labidomètre

ölçülü ses İng. precise voice Yeğinlik yönünden bir sesin ölçülü olması. Alm. massvolle Stimme Tiyatro konuşmasında şiddet yönünden bir sesin ölçüsü olması

---