olağanüstü

olağanüstü

sf. (olağa'nüstü) 1. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade: “Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor.” -H. E. Adıvar. 2. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade: “İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış.” -K. Tahir. 3. Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade: “Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var.” -H. Taner.

---

olağanüstü ile benzer kelimeler

olağanüstü amortisman bk. olağanüstü yıpranma

olağanüstü amortizasyon bk. olağanüstü değer kaybı

olağanüstü aşınma payı İng. extraordinary depresiation Yangın, deprem, su basması gibi olaylar sonucunda değerinin tamamını ya da bir bölüğünü yitirmede, yeni buluşların etkisi altında teknik verim ve değerleri düşerek tüm olarak ya da bir bölüğü ile işe yaramaz bir duruma gelmed...

olağanüstü bütçe İng. extraordinary budget, exceptional budget, abnormal budget Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

olağanüstü bütçe geliri İng. extraordinary budget receipts, exceptional budget receipts, abnormal budget receipts Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

olağanüstü bütçe gideri İng. extraordinary budget expenditures, exceptional budget expenditures, abnormal budget expenditures Olağanüstü bütçenin giderleri.

olağanüstü bütçe harcaması bk. olağanüstü bütçe gideri

olağanüstü bütçe ödeneği İng. extraordinary budget appropriation, emergency budget appropriation 1. Bütçenin düzenlenmesi sırasında öngörülmemiş bir hizmet için ayrılan ödenek. 2. bk. olağanüstü gider

---