ödül

ödül

a. 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat: “Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar.” -A. Ağaoğlu. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat.

ödül

1. Güreşte, at yarışlarında, yarışmalarda kazananlara verilen armağan. 2. Düğünlerde götürülen armağan (eşya ya da koyun, keçi vb. hayvan).

ödül

1. Yarış. 2. At koşusu.

ödül İng. reward

İyi bir çalışma, üstün bir başarı gösteren öğrenci, öğretmen ve yöneticilere verilen armağan.

ödül Osm. mükâfat

Güreştiği boyun birinciliğini kazanan güreşçiye verilen para, canlı hayvan ya da kumaş gibi değerli şeyler.

ödül

mükâfat. ~ duyurusu: mükâfat i’lânı. ~ sözvermesi: mükâfât va'di.

ödül İng. prize

Oyun kuramında oyuncuların seçtikleri seçenekler ve gerçekleşecek olaylara bağlı olarak elde edecekleri kazanç ve/veya kayıplar.

ödül İng. premium

1. Pay belgitlerinin çıkarılış ederlerini aşarak ulaşdığı değer. 2. Güvence yaptıranın ödediği ücret. 3. Beğenilen bir işe, bir yapıta karşılık olarak verilen armağan.

ödül İng. reward

Herhangi bir eylem ya da öğrenimin başarıyle sonuçlanması üzerine verilen, doyurucu ve mutlu kılan bir uyaran.

ödül İng. 1. cinema award, film prize (price), 2. television award (prize, price)

Sinema 1. Çeşitli ülkelerde başarılı sinema çalışmalarını değerlendirmek için verilen armağan. TV. 2. Çeşitli ülkelerde başarılı televizyon çalışmalarını değerlendirmek amacıyla verilen armağan.

ödül Fr. prix

1. Benzerleri arasında üstünlük sağlayan yapıta verilen armağan. 2. (h.y.) Herhangi bir savda, yarışmada ortaya konan armağan.

Ödül Köken: T.

Cinsiyet: Kız 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan.Cinsiyet: Erkek 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan.

---

ödül ile benzer kelimeler

belirli ödül Fr. prime Yarışlar için, önceden gazetelerle yayınlanan para ve öteki ödüller.

belirli ödül yarışı Fr. course de prime Yarışanlara, koşu sonunda ya da genel sıralamaya göre, belirli ödül veren bir yarış türü.

büyük ödül yarışı Fr. grand prix Yalnız yapıldığı ülkenin birliğince düzenlenen, büyük ad yapmış klasik yarışlar (Paris Büyük Ödülü "Grand prix de Paris," Fransa Büyük Ödülü "Grand prix de France" gibi).

dış ödül İng. extraneous reward Deneğin başararak ödüllendiği eylemle ilişkisi olmayan herhangi bir ödül.

içerik ödül İng. intrinsic reward Başarılan işin deneğe sağladığı doygunluk.

ödül almak herhangi bir başarı karşısında armağana layık görülmek.

ödül matrisi bk. karar matrisi

ödül vermek ödüllendirmek.

---