nedensellik

nedensellik, -ği

a. fel. Nedensel olma durumu, illiyet.


nedensellik İng. causality
nedensellik İng. causality

-> Nedenle -> etki arasındaki bağlantı. Nedensellik yasası: Her olayın bir nedeni olduğunu dile getiren yasa. Nedensellik ilkesi: Nedenle etki arasındaki bağlantının zorunluluğunu dile getiren ilke. Formülü: Her etkinin zorunlu olarak bir nedeni vardır. Nedensellik ilkesi ve nedensellik yasası türlü biçimlerde temellendirilmiş ve açıklanmıştır: İlkin Demokritos olayların nedensel bağlantısının sözünü etmiştir. Aristoteles "ortaya çıkan her şeyin, bir şey yoluyla bir şeyden, belli bir şey olarak ortaya çıktığını" söyler. Doğa bilimlerinin gelişmesiyle nedensellik açıklık kazanmıştır (Bacon, Galilei, Kepler vb.). Hume, nedensellik kavramını eleştirerek, nedenselliğe inanmanın çağırışımlara ve alışkanlıklara dayandığını öne sürmüştür. Kant nedenselliği, düşünmemizin önsel biçimi olan -> kategorilerden biri olarak belirler; Kant'a göre nedensellik bilgi için zorunlu olan bir kavramdır, deneyden gelmez, ama yalnızca duyulur dünyada (görüngüler dünyasında) geçerlidir. Mill, Spencer vb. nedenselliğin yalnızca deneyden geldiğini ve tümevarım yoluyla kazanıldığını öne sürerler. Yeni fizikçiler nedensellik ilkesinin uygulanmasının sınırsızlığına karşıdırlar; onlara göre nedensellikten bir varsayım olarak, bir araştırma ilkesi -> bulgusal ilke olarak, olasılık kuralı olarak yararlanılabilir. Özdekçiler nedenselliğin yalnızca doğada değil, yaşam olaylarında, ruhsal yaşamda ve tarihte de (toplumsal, ekonomik nedensellik) geçerli olduğunu savunurlar.


nedensellik İng. causality

Olaylarla bu olayları oluşturan nedenler arasındaki bağıntı.


nedensellik

illiyyet. ~ bağı: illiyyet râbıtası.


nedensellik İng. causality

Her olgunun bir nedeni bulunduğunu, hiç bir şeyin nedensiz olamayacağını, aynı koşullar altında aynı nedenin aynı sonucu doğuracağını dile getiren ilke.


nedensellik ile benzer kelimeler

bölümsel nedensellik

İng. partial causality

Olaylar ya da değişkenler arasında ancak belli koşullarda ve belli etkenlerin aracılığıyla gerçekleşen neden-sonuç ilişkisi, bk. nedensel ilişki, nedensellik ilkesi.

çoklu nedensellik

İng. multiple causation

Bir olayın tek bir nedene bağlanamadığı ya da birden çok etkenin sonucu olarak belirdiği durumlarda söz konusu olan ve çoklu bağıntı çözümlemesiyle araştırılan nedensel ilişki.

nedensellik çözümlemesi

İng. causality analysis

nedensellik ilkesi

a. Her şeyin bir sebebi vardır ve aynı şartlar altında, aynı nedenler, aynı etkileri doğurur biçiminde özetlenebilen ilke.


İng. causality principle

Kütüğe yazımın geçerliği için, kabul edilebilir bir nedene, bir bağa da...

nedensellik ölçütleri

İng. criteria of causality

Bir değişken ya da etkenin bir başka değişken ya da etkenin nedeni sayılabilmesi için yerine gelmesi gereken üç koşul: 1. Bağıntılılık, 2. Nedensel sıra düzeni içinde öncelik, 3. Sağlanıldık, bk. bağıntı ölçütü, sıra düzeni ölçütü...

tam nedensellik

İng. perfect causality

Olaylar ya da değişkenler arasında durumsal koşulların ve öteki değişkenlerin etkilerini yokumsamaya elverecek biçimde gerçekleşen neden- sonuç ilişkisi, bk. nedensellik ilkesi, nedensel ilişki.

tekyönlü nedensellik yaklaşımı

İng. one-way causation approach

Toplumsal yapı öğelerinin kendi aralarında ve toplumsal yapıyla olan ilişkilerinde son çözümlemede tekyönlü belirleyicilik ya da nedensellik bağı kuran toplumbilim yaklaşımı.


"nedensellik" karakter analizi

  • nedensellik, 11 karakter ile yazılır.
  • n harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'n', 'e', 'd', 'e', 'n', 's', 'e', 'l', 'l', 'i', 'k', şeklindedir.
  • nedensellik kelimesinin tersten yazılışı ' killesneden' diziliminde gösterilir.

(d,e,i,k,l,n,s) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

kişisel denetim
İng. personal monitoring

Bireydeki iç ve dış bulaşma sonucu nefes, gaita ve giysi yoluyla yayınlanan ışını

kılsal dinelgen
Fr. Angiospongus
kandil gecesi

a. Müslümanlarca kutsal sayılan ve kutlanan berat, miraç, regaip ve kadir geceleri: “Kandil geceleri bu velilerin y

dinsiklemek

Gözetlemek, dikkatle bakmak.

yetkili sendika
İng. bargaining agent, bargaining unit

Toplu iş sözleşmesi yapmağa yetkili olan işçi ya da işyeri sendikas

nedensellik - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
n1
e1
d3
e1
n1
s2
e1
l1
l1
i1
k1
Toplam puan değeri14