neden

neden

a. 1. Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep: “İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden, onu ayrıca ilgilendiriyor.” -A. İlhan. 2. zf. Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin: “Biz şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?” -H. Taner. 3. fel. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet.


neden

Çünkü


neden

Nereden?


neden

Sebep


neden İng. 1- cause, 2- reason

I. Gerçek neden (illet). 1. Bir olayın gerçek nedeni. Bir şeyi etkileyen, oluşturan, doğuran; -> etkinin bağlılaşık kavramı; gerçek etkilere ve değişmelere yol açan etkileme. ("A B nin nedenidir." dendiğinde, "A nın varoluşu B nin varoluşunun nedenidir." denmek istenir.) Eskiçağda ve Dekartçılarda bugünkünden daha geniş anlamda kullanılmıştır. Aristoteles nedeni dört ayrı anlamda kullanır: a.Biçimsel neden (causa formalis): Biçim veren neden. b. Özdeksel-içeriksel neden (causa materialis): Gerçekte bulunan özdeksel neden; özdeksel koşul; etkilemenin, temeli, değişmeyen özdeği; kendisinden bir şeyin oluştuğu şey. c. Etkileyici neden (causa efficiens): Başlangıçta bulunan edici, yapıcı, etkileyici neden. d. Ereksel neden (causa finalis): Bir son, erek güden neden. Günümüzde nedenin yalnızca bu son iki anlamı kalmıştır. Etkileyici neden, bir başka olayı doğuran, bir olayı ya da bir eylemi yaratan varlığı göstermek için; ereksel neden de, bir edimi gerçekleştirmek üzere güdülen ereği göstermek için kullanılır. 2. Bir özün, bir varlığın olanağının varlık koşulu olarak varlık nedeni, var olma nedeni (Lat. ratio essendiratio possibilitatis). Ancak burada olgusal olay henüz söz konusu değildir, böyle bir olay için gerçek neden (causa) olması zorunludur. 3-Hareket nedeni, kımıldatıcı neden, güdü (motif). İstemenin, eyleminin ruhsal nedeni. II. Mantıksal neden (sebep): 1. Kensisinden, başka bir yargının, başka bir önermenin, başka bir kavramın zorunlukla çıktığı yargı, önerme ya da kavram. Temel, dayanak, gerekçe. (Bağlılaşık kavramı: sonuç=consecutio.) 2. Doğrulayıcı neden, doğrulama, gerekçe: Bir şeyi haklı göstermek üzere öne sürülen kanıt. (Bu kanıt iyi olmayabilir de.) 3. Bilgi nedeni (ratio cognoscendi): Bir şeyin bilinmesini sağlayan neden. (Ör. Termometrenin yükselmesi ısı artışının saptanması için bilgi nedenidir; termometre ısının yükselmesinin gerçek nedenini açıklamaz, yalnızca onun bilinmesinin nedenidir.)


neden

sebeb, illet.


neden İng. cause

Belli bir etki, bir devinim ya da değişime yol açan şey, bir olaya zorunlu olarak öngelen koşul.


neden İng. cause

Olaylar arasındaki bağımlılık ya da birlikte değişme ilişkisinde bağımsız ve belirleyici konumda olan etken. bk. sonuç.


neden ile benzer kelimeler

ağırlaştırıcı neden

a. huk. Ağırlaştırıcı sebep: “Böyle bir suç işlendiğinde, aşkın leri ne kadar hafifletici neden sayılır, bilmiyorum.” -M. Mungan.

ereksel neden

a. fel. Temelde bulunan erek veya varılmak istenen ereğe götüren sebep.


İng. final cause

Temelde bulunan erek; varılmak istenen ereğe götüren neden. Bir şeyin kendisi için yapıldığı şey, sonda yer alarak etkileyen neden...

hafifletici neden

a. huk. Hafifletici sebep: “Böyle bir suç işlendiğinde, aşkın ağırlaştırıcı nedenleri ne kadar sayılır, bilmiyorum.” -M. Mungan.

neden bilimi

a. 1. Olgulara yol açan sebeplerin bütünü, etiyoloji. 2. Hastalık sebeplerini araştıran tıp dalı, etiyoloji.

neden bilimsel

sf. Neden bilimi ile ilgili, etiyolojik.

neden değişkem

İng. cause variable

bk. bağımsız değişken.

neden olmak

bir şeyin olmasına veya ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.

neden sonra

zf. 1. Aradan bir hayli zaman geçince: “Bulunduğum kanepeye bir ihtiyarın gelip oturmuş olduğunu fark ettim.” -K. Bilbaşar. 2. İş işten geçtikten sonra: “Şu karşıdan gelen dilber / Gelir amma ” -Âşık Ömer.


"neden" karakter analizi

  • neden, 5 karakter ile yazılır.
  • n harfi ile başlar, n harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'n', 'e', 'd', 'e', 'n', şeklindedir.
  • neden kelimesinin tersten yazılışı ' neden' diziliminde gösterilir.

(d,e,n) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tüneldeki yılan

bk. Avrupa Para Yılanı Sistemi

nediysen

Ne yapıyorsun?

kara semenderi
Lat. Mertensiella luschani

Kuyruklu iki yaşamlılar (Urodela) takımından, vücutları oldukça kalın, 17 cm

zindelik
, -ği

a. Dinçlilik, canlılık, sağlamlık.

zindeleştirmek

(-i) Zindeleşme işini yaptırmak.

neden - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
n1
e1
d3
e1
n1
Toplam puan değeri7