muayene

muayene Ar. mu¤¥yene

a. (mua:yene) 1. tıp Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi: “En son bir de kan muayenesi yaptılar.” -S. F. Abasıyanık. 2. Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol: Gümrük muayenesi.

muayene

bk. gümrük muayenesi

muayene İng. examination

Hastalığa tanı koymak amacıyla hastayı muayene etme.

---

muayene ile benzer kelimeler

antemortem muayene İng. antemortem inspection Ölüm öncesi muayene.

elle derin muayene Alm. tiefe Palpation Göğüs duvarı veya kalp sahasındaki olası bir duyarlılığı ortaya koymak için kaburgalar arası sahaya kuvvetlice parmakla bastırma veya sağ taraftan kaburgaların alt kısmına yumrukla basınç yapma, basınç palpasyonu, ağrı palpasyonu, derin...

elle muayene İng. palpation Ellle hissetme, avuç içi, parmaklar veya yumrukla çok hafif bir basınç uygulayarak elin altındaki dokunun niteliği hakkında fikir edinebilme, palpasyon, elle yoklama.

endoskopik muayene İng. endoscopic examination Boşluklu organların iç yüzeyinin veya vücut boşlukları ve vücut boşluklarında bulunan organların dış yüzeylerinin endoskopla gözlenmesi, endoskopi.

etçillerin akciğer muayene sahası İng. percussion area of the lungs of carnivores Et yiyen hayvanlarda akciğerlerin dinlendiği ve perküte edildiği saha. Üst kenarı sırt omurlarının procesus transversus’larının uçlarından geçen hayali düz çizgidir. Ön kenarı cartilago scapula’n...

fennî muayene a. Motorlu araçların belli sürelerde teknik yönden yapılan denetimi.

fiziki muayene bk. gümrük muayenesi

fiziksel muayene İng. physical examination Bir hastalığın tanısını koyabilmek ve yapılan incelemelerin yorumunu yapabilmek için gerekli olan adspeksiyon, inspeksiyon, palpasyon, perküsyon ve dinlemeden oluşan muayene biçimi.

---