mikroskop

mikroskop, -bu Fr. microscope

a. Bir mercek düzeneği yardımıyla küçük nesneleri büyütüp daha belirgin duruma getirmeye veya çıplak gözle görülmeyenleri göstermeye yarayan alet: “Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar.” -N. Hikmet.

mikroskop İng. microscope

(Yun. mikros: küçük; scopein: bakmak) Küçük olan bir şeyi büyüterek inceleme imkânı veren ve ışıkla ya da elektronla çalışmasına bağlı olarak değişik tipleri bulunan alet.

mikroskop İng. microscope

Maddelerin büyük görüntülerini elde etmek üzere kullanılan optik sistem.

mikroskop Fr. microscope

(fizik)

mikroskop İng. microscope

Çıplak gözle görülemeyecek küçük yapıların büyütülmüş görüntülerinin elde edilmesinde kullanılan optik araç.

mikroskop İng. microscope

(Yun. mikros = küçük, Yun.scopein=bakmak) Küçük şeyleri büyültmek için kullanılan merceklerden yapılmış bir optik aygıt.

Mikroskop İng. Microscopium, Mic (Microscopii)

Bir takımyıldızın adı.

Mikroskop Fr. Microscope

(astronomi)

---

mikroskop ile benzer kelimeler

diseksiyon mikroskop İng. dissection microscope Doku veya organların incelenmesinde kullanılan küçük büyütmeli mikroskop.

elektron mikroskop İng. electron microscope Hücrelerin ince yapısının incelenmesinde kullanılan, ışık yerine, vakum içinde yönlendirilen elektron demetinin elektromanyetik bir alandan geçerek incelenen yapının çok fazla büyütülmüş olarak görülmesini sağlayan araç.

elektron-mikroskop Fr. électrone-microscope (biyoloji)

mikroskop altına koymak (veya almak) en ince noktasına kadar araştırmak, didik didik edip incelemek: “Başkalarını nasıl mikroskop altına koydunsa kendini de öylece koy!” -H. E. Adıvar.

ters mikroskop İng. inverted microscope Normal ışık mikroskobu yapısında, ancak objektifleri bir mikroskop tablası arana yerleştirilmiş, özellikle bir cam şişe içinde büyütülmüş hücre kültürlerini incelemeye elverişli bir mikroskop. İn...

---