mıknatıssal alan

mıknatıssal alan İng. magnetic field

Bir mıknatısın, çevresinde, mıknatıssal kuvvetlerin etkin olduğu uzay bölgesi.

mıknatıssal alan ile benzer kelimeler

artı mıknatıssal ucay

bk. kuzey mıknatıssal ucay. .

çekirdek mıknatıssal yankılaşım

İng. nuclear magnetic resonance

Bir mıknatıs alanında yönlendirilen, atom sayıları ve atom ağırlıkları tek sayılı çekirdeklerin, titreşim sıklıkları 1043 .1012-1S olan ışınımlardan erke soğurarak diziliş değiştirmeleri.

çekirdeksel mıknatıssal çınlanım

İng. nuclear magnetic resonance

Öğecik çekirdeklerinin bir mıknatıssal alan içinde akımmıknatıssal bir dalga ile çınlanıma girmesi.

çekirdeksel mıknatıssal döngü

İng. nuclear magnetic moment

Açısal devinirliği olan bir temel parçacığın mıknatıssal döngüsü.

kuzey mıknatıssal ucay

İng. positive magnetic pole

Özgürce devinecek biçimde asılmış bir çıplak mıknatıs çubuğun kuzeye bakan ucu. anlamdaş. artı mıknatıssal ucay.

mıknatıssal

İng. magnetic

Devinen kıvıl yüklerin yarattığı alanla ilgili.

İng. magnetic

Sinema/TV. Mıknatıs özelliği taşıyan; mıknatısla ilgili.

mıknatıssal akı

İng. magnetic flux

Mıknatıssal alan yeğinliğinin bir yüzeye dik birleşeninin yüzey boyunca tümlevi.

mıknatıssal akım yoğunluğu

İng. magnetic flux density

Bir muknatıssal alan içinde, alanın kuvvet çizigilerine dik olarak yönelmiş birim yüzeyden geçen akı. bk. mıknatıssal irkilim.

"mıknatıssal alan" karakter analizi

mıknatıssal alan, 16 karakter ile yazılır.
m harfi ile başlar, n harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'm', 'ı', 'k', 'n', 'a', 't', 'ı', 's', 's', 'a', 'l', ' ', 'a', 'l', 'a', 'n', şeklindedir.
mıknatıssal alan kelimesinin tersten yazılışı ' nala lassıtankım' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,n,s,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

mıknatıslanma a. Mıknatıslanmak işi. İng. magnetization Bir özdeğin mıknatıslık ö
sıfatlandırmak (-i) Herhangi bir kimseye bir sıfat veya unvan vermek.
kısaltıcı tanım İng. abbreviativedefinition () Krş.. tanım imi. Örn. ()
yücelim noktası Osm. nokta-i evc-i balâ (astronomi) İng. apex, orest maximum
yolunu sapıtmak doğru yoldan ayrılmak, kötü yola sapmak: Feride, senin kaşların lakırtılarına benziyor, güzel güzel, ince ince başlıyor fak