magma ocağı

magma ocağı İng. magma chamber, pocket of magma

Taşyuvarda oluşmuş, bütün dış püskürmeleri besleyen kapalı ve sınırlı magma kütlesi.

magma ocağı ile benzer kelimeler

İng. initial magmatic phase

Bir dağoluşun yerteknesi evresindeki sokulma ya da yanardağ etkinliği.

İng. synorogenic magmatic phose

Dağoluş devimleri süresinde olan sokulma ve migmatitleşme etkenliği.

İng. late orogenic magmatic phase

Dağoluş devimlerinin ileri bir evresinde, dipsiz kayaçları oluşturan granitlerin sokulma evresi.

Fr.

a. (ma'gma) jeol. Yerin içinde, sıvı veya hamur kıvamında uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik.

İng.

Sıvı ya da hamur kıvamında, uçucu gazlarla doygun olarak yerin içinde bulunan...

İng. magmatic dif-ferenciation

Magmanın, bulunduğu yerde ve dışarıdan yabancı bir madde olmaksızın, kimyasal bakımdan ana magmadan ayrı bileşimde bölümlere ayrılması.

İng. magmatic phase

Magma etkinliğinin en şiddetli olduğu dönem.

bk. gnays.

İng. rest magma

İçindeki başlıca silisyum tuzlarının kristalleşmesi ile ayrılmış, uçucu maddelerin ve az bulunan öğelerin derişimini kapsayan magma artığı.

'm', 'a', 'g', 'm', 'a', ' ', 'o', 'c', 'a', 'ğ', 'ı', şeklindedir.
magma ocağı kelimesinin tersten yazılışı ' ığaco amgam' diziliminde gösterilir.

ocağı garalmak Kimsesi kalmamak, bütün yakınları ölmek.
gıcığ olmak Bir şey ya da bir kimse sinirine dokunmak