lap

lap

a. Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses: Hamur lap diye yere düştü.

lap

Taze incir.

lap

Avuç içi.

lap

Bir çocuk oyununda kuka olarak dikilen şeyi kaleden çıkarmak için kullanılan yassı taş: Kiremit lap iyidir.

lap

1. Çok, en çok. 2. Tam : Lap özüdür. 3. İyice.

lap ile benzer kelimeler

zf. Köpek, kedi vb. hayvanlar lap diye sesi çıkararak (su, süt vb. içmek): Köpek sütü içiverdi.

1. Büyük ve yumuşak parçalar durumunda : Adım attıkça çamur kalkıyor. 2. Büyük (desen için) : Şu tüccarın basmaları çiçekli.

Kirleteceğini düşünmeden temiz bir yere çamurlu ayaklarıyla giren (kimse).

Yoğurtlu mantı.

Büyük konuşmak, bilgiçlik taslayarak konuşmak.

Dikenli incir de denen kaktüs meyvesi

zelhap Salep.
yürek paralamak çok üzmek: Son yürek paralayıcı yalvarmama aldırış etmedi. -H. R. Gürpınar.
Yukarıılıpınar Kastamonu ili, İğdir bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yapısal gen İng. structural gene Hücrenin yapısı ve metabolizması için gerekli RNA'ları kollayan DNA dizisi. Regülatör
yapılma a. 1. Yapılmak işi: Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana sını istemediğini sen de başkasına yapma. -