KâĞ ile başlayan kelimeler
KâĞ ile başlayan veya başında KâĞ olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
KâĞ ile başlayan kelimeler harf dağılımı
20 harfli
kâğıt para karşılığı, kâğıt kromatografisi
17 harfli
kağnı gibi gitmek, kâğıtbalığıgiller, kağış kağış etmek, kağış kağış akmak
16 harfli
kağşaktan çıkmak, kağıt yasal para
15 harfli
kağıt sıkışması, kağdura kağdura
13 harfli
kağnı arabası, kâğıtlı sığaç, kâğıt uçurmak, kâğıt oynamak, kâğıt helvası, kâğıt helvacı, kağıt ayırmak, kağıt ayırıcı, kâğıda dökmek
12 harfli
kağşaktoprak, kağnı mazısı, kâğıtçı başı, kâğıt kebabı, kâğıt işleri, kâğıt balığı, kağıç kakmak, kağam kağşak
11 harfli
kağıtörneği, kâğıtlanmak, kağıtbalığı, kâğıt torba, kâğıt oyunu, kâğıt kuşak, kâğıt emini, kağıt altın, kâğıt ağacı, kâğıt açmak, kağışlanmak, kağış kağış, kağıldaşmak, kağaş kağaş, kağallaşmak
10 harfli
kağşak otu, kâğıtlanma, kâğıtlamak, kâğıtçılık, kağıtarası, kağıt para, kâğıt dutu, kağıt alma, kağıştımak, kağıştamak, kağışdamak, kağallamak
9 harfli
kağşanmak, kağrışmak, kağnıtozu, kağlaşmak, kâğıtlama, kağıtkuşu, Kâğıthane, kağıtbezi, kağışadak, kağırtmak, kağırtmaç, kağırıcak, kağdurmak, kağalamak
8 harfli
kağutmak, kağunmak, kağşamak, kağşadak, kağsırık, kağrtmak, kağnıevi, kağnıcak, kağlamak, Kağızman, kâğıtlık, kağıştak, kağışmak, kağırmak, Kağılcık, kağarmak, kağanlık
7 harfli
kağurga, kağumak, kağşama, kağsevk, Kağnılı, Kağnıcı, kâğıtsı, kâğıtlı, kâğıtçı, kağıştı, kağışık, kağımak, kağıldı, kağaver, kağaşak
6 harfli
kağşak, kağsah, kağruk, kağruh, kağrık, kağnun, kağnık, kağnak, kağmut, kağırt, kağcın, kağber
5 harfli
kağnı, kağve, kağra, kağon, kağla, kağız, kağıt, kağıs, kağır, kağın, kağım, kağıl, kağaş, kağan, kağal
4 harfli
kağa
3 harfli
kağ
(k,â,ğ) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
Abrak sığırı
İng. Aubrac Cattle Fransadan köken alan, vücudu derin ve kaslı, rengi geyik renginden kahverengiye kadar |
acem kösteği
Eski yazmalarda kitap dikildikten sonra cilde dibinden ve iç tarafından yapıştırılan ince, traş edilmiş meşin parçası. |
acı düğlek
Zeytinyağı ile karıştırılarak ağrı ve sızı olan yerlere sürülen bir ot. |
acı geğrek
Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti. |
acı geğrik
Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti. |
acıgıcı kulağı
Kuzukulağı otu. |
acığ etmek
Küsmek, darılmak: Ahmet acığ etti de yemek yemedi. |
acığ olmak
Mustaribolmak, canı acımak. |
acığı tutmak
Öfkelenmek. |
aci ekmeği
Ölü evine komşu veya akrabanın gönderdiği yemek. |