KUTU ile başlayan kelimeler
KUTU ile başlayan veya başında KUTU olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
kutu sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunmaktadır. kutu TDK anlamını görüntüle
KUTU ile başlayan kelimeler harf dağılımı
20 harfli
kutup yöresi yıldızı, kutulanmış sığır eti, kutucuklu televizyon, kutucuklu ses aygıtı, kutu fırında tavlama
19 harfli
kutupsal konsayılar, Kutuplanmış molekül, kutulanmış paragraf, kutucuklu gösterici, kutu doldurma oranı
18 harfli
kutuplaşma teorisi, kutup fırtına kuşu, kutup cisimcikleri
17 harfli
kutupsal çekirdek, kutuplaşma kuramı, kutup-fırtınakuşu
16 harfli
kutupsal yarıçap, kutupsal uzaklık, kutupsal denklem, kutuplar dairesi, kutu-tel çizgesi
15 harfli
kutupsal vektör, kutuplar kuşağı, kutuplar ekseni, kutup tıkaçları, kutup iklimleri, kutup devinmesi, kutup basıklığı, kutu topolojisi
14 harfli
kutupsal üçgen, kutuplaştırmak, kutup uzaklığı, kutulu telefon, kutu diyagramı
13 harfli
kutupsuz grup, kutuplaştırma, Kutup Yıldızı, kutup tilkisi, kutup kapsülü, kutup hücresi, kutup halkası, kutup doğrusu, kutup dairesi, kutup çevresi, kutup bozkırı, kutu çizimler
12 harfli
kutupsal açı, kutupyıldızı, kutuptilkisi, kutup yöresi, kutup kedisi, kutup ekseni, kutu kurumak, kutu çarpımı
11 harfli
kutupyoklar, kutuplaşmak, kutuplanmış, kutuplanmak, kutup ışığı, kutup engel, kutup ayısı, kutucu usta, kutu kapağı
10 harfli
kutupölçer, kutupluluk, kutuplaşma, kutuplanma, kutupayısı, kutulanmak, kutuklamak, kutu sahne, kutu fırın
9 harfli
kutupkazı, kutulayış, kutulanma, kutulanış, kutulamak, kutukilit, kutuculuk, kutu kutu, kutu gibi
8 harfli
kutupsal, kutupluk, Kutuören, kutulmak, kutulama
7 harfli
kutuluk, kutulti, kutucuk
6 harfli
kutuni, kutuna, kutulu, kutucu
5 harfli
kutuz, kutur, kutup, kutun, kutuk
4 harfli
kutu
(k,t,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
abduktor
İng. abductor anat. Uzaklaştırıcı, abduksiyo yaptırıcı. |
ablavutlaşmak
(nsz) Ablavut duruma gelmek. |
ablavutluk
, -ğu a. Ablavut olma durumu. |
abraş oturmak
Yan oturmak: Misafirler çok, sofraya abraş oturunuz. |
abstraktum
İng. abstractum anat. Bir konunun kısa anlatımı, özet. |
abukat
Avukat. Geveze. < Fr. avocat) Avukat |
abuklaştırma
a. Abuklaştırmak durumu. |
abuklaştırmak
(-i) argo Saçmalaştırmak. |
abullabutluk
, -ğu a. Abullabut olma durumu. |
abutırak
Çayırlarda ve kırlarda biten bir ot. |