küsmek

küsmek, -er

(nsz) 1. Darılmak. 2. Görevini yerine getirememek: Yemek zamanı geçerse mide küser. 3. mec. Gelişememek, büyüyememek: Ağaç yerini sevmedi, küstü. 4. mec. Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek.

küsmek

1. Yoğurt tutmamak. 2. Mahallebi, un çorbası vb. yemekler iyi karıştırılmayarak top top olmak: Muhallebinin ununu birden döküvirdi de küstürdü.

---

küsmek ile benzer kelimeler

bahtına küsmek talihsizliğinden yakınmak.

feleğe küsmek talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek.

göğnüne küsmek İsteklerini engellemek, isteksiz olmak.

hayata küsmek bezgin, kötümser olmak, yaşama isteğini yitirmek: “Adi günlerde size öyle gelir ki bunlar hayata küsmüş insanlardır.” -R. N. Güntekin.

talihine küsmek kötü bir durum veya olayla karşılaşıldığında yalnızca talihi suçlamak: “Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.” -F. R. Atay.

---