kurşun yemek

kurşun yemek

vurulmak: Kurşunu yer yemez, kayalardan aşağı yuvarlanmış leşi, ta derenin kucağına! -T. Oflazoğlu.

kurşun yemek ile benzer kelimeler

karın doyurmak: Yemek yerken içtiğim iki şişe su, bir ter seli hâlinde ensemden boynuma doğru akıyordu. -E. Bener.

İng. basic lead carbonat

Formülü 2PbCO3.Pb(OH)3 olup, boya maddesi olarak kullanılan bir madde.

İng. basic lead chromate

Formülü PbrO4Pb(OH)2 olan , kurşun kromatın amonyak veya potasyum hidroksitle ısıtılmasından elde edilen bir madde.

kurşunun gidebileceği uzaklık.

kurşuna hedef olmak, kurşun değecek gibi olmak: Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın -Halk türküsü.

çok sayıda ve sürekli kurşun atmak.

İng. homogeneous lead

Çelik yüzey üzerinde, özel yöntemlerle kurşun eriterek elde edilen kalın kurşun örtü.

İng. terne

Bileşimi % 80 kurşun, %20 çinko olan alaşım.

'k', 'u', 'r', 'ş', 'u', 'n', ' ', 'y', 'e', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
kurşun yemek kelimesinin tersten yazılışı ' kemey nuşruk' diziliminde gösterilir.

yumuşak vernik Fr. vernis mou (Resim) Oymabaskıda maden plağın üzerine sürülen, asitin etkileyemediği asfalt, balmumu, re
yumuşak peynir Dgr. weichkäse
yumuşak keneler İng. softbacked ticks Acari alt sınıfında ve Ixodoidea üst ailesinde bulunan, Argas, Orni
Yukarıdanişment Balıkesir ili, Savaştepe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Erzurum ili, Pasinler
yorgun düşmek çok yorulmak, bitkin duruma gelmek: Ben de uykusuzluktan üzereyim, yatacağım. -R. H. Karay.