kuramsal dersler

kuramsal dersler İng. theoretical courses

Çoğunlukla ya da bütünüyle kuramsal konu ve sorunların ele alındığı, tartışıldığı dersler.


kuramsal dersler ile benzer kelimeler

seçmeli dersler

İng. électives

Birtakım dersler arasında alınıp alınmaması öğrencinin isteğine ve seçimine bırakılmış olan dersler, bk. temel dersler, zorunlu dersler.

temel dersler

İng. fundamental subjects

1. Öğrencilerin yazılı ve sözlü anlatım becerisini geliştirmeyi amaç edinen dersler, örneğin okuma, yazma, kompozisyon, dilbilgisi ile aritmetik dersine verilen ad. 2. Öğrencilere yaşamlarında başarılı olmaları için gerekli olan bi...

uygulamalı dersler

İng. practical cources

Deney odası etkinliğini, işlik ve klinik çalışmalarını ya da alan incelemelerini gerektiren dersler.

zorunlu dersler

İng. required courses (subjects)

Bir sınıf ya da okulda bütün öğrencilerin devam etmesi istenilen dersler, bk. seçmeli dersler, temel dersler.

görgül olabilirlik veri tabanlı bilgi kuramsal tahminci

İng. empiricial likelihood data-based information theoretic estimator

görül olabilirlik veri tabanlı bilgi kuramsal tahminci

İng. ELDBIT

kuramsal

sf. Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı.


İng. theoretic

(Yun. theorikos = kurama ilişkin; theoretikos = gözlemeyi, incelemeyi seven) : 1. Kurama il...

kuramsal dağılım işlevi

İng. theoretical distribution function

bk. dağılım işlevi.


"kuramsal dersler" karakter analizi

  • kuramsal dersler, 16 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'u', 'r', 'a', 'm', 's', 'a', 'l', ' ', 'd', 'e', 'r', 's', 'l', 'e', 'r', şeklindedir.
  • kuramsal dersler kelimesinin tersten yazılışı ' relsred lasmaruk' diziliminde gösterilir.

(a,d,e,k,l,m,r,s,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sulandırabilmek

(-i) Sulandırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

sözedilen kuram
İng. object theory

Bir sözeden dilde inceleme konusu olan sözedilen dildeki kuram.

sordurtabilmek

(-e) Sordurtma imkânı veya olasılığı bulunmak.

sordurabilmek

(-i, -e) Sordurma imkânı veya olasılığı bulunmak.

silme doldurmak

Ağzına dek doldurmak.