kuma

kuma

a. Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak: “Bir sene onunla dağlarda dolaşmış, anamın üstüne kuma getirmiş.” -H. E. Adıvar.

kuma

Mercan balığı.

kuma

Çatı, dam üstü.

kuma

Haydi, çabuk anlamında ünlem.

kuma

Yazma kenarına boncukla yapılan oya. (*Senirkent -Isparta)

kuma

Bir erkeğin, nikâhlısı bulunan kadınlardan her birinin ötekine göre adı, ortak, nöker

---

kuma ile benzer kelimeler

deve kuşu gibi başını kuma sokmak (veya gömmek) 1) bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak; 2) başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak.

kuma etmek Koşmak (çocuk dilinde).

kuma olmak evli bir erkekle yasal olmayan bir biçimde birlikte yaşamak, üzerine varmak.

ortak (veya kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş “bir erkeğin karıları birbirleriyle anlaşabilirler ancak kardeşlerin karıları geçinemezler” anlamında kullanılan bir söz.

üstüne kuma gelmek kocası, başka bir kadın almak: “Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için.” -A. Kulin.

---