küllük

küllük, -ğü

a. 1. Çöplük. 2. Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası. 3. Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap.

küllük

1. Kül ve süprüntü atılan yer, çöplük. 2. Çöp tenekesi.

küllük

1. Çamaşır yıkamak için içinde küllü su bulundurulan çukur. 2. İçine küllü su konulan kırmızı topraktan yapılmış küp.

küllük

Eğrelti otu.

küllük

Ayakyolu, hela.

küllük

1. Çevresi çalı ile sarılarak kış için saklanan saman yığını. 2. Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan tahıl, saman vb. kalıntılar.

küllük

Kuluçka : Sizin tavuk küllük oldu.

küllük

Ateş küreği.

küllük

Çift sabanı.

küllük

Dağın en yüksek tepesi, doruk.

küllük

İnsanın oturduğu, yaşadığı yer, çevre, mahalle.

küllük

1. Teneke su kabı. 2. Temizlikte kullanılan suların konulduğu ağzı geniş, toprak testi.

küllük

Kül, çöp, süprüntü atılan yer, çöplük.

küllük

Samanlık

küllük

Geleneksel kadın giyiminde başa vurulan fes

küllük İng. ash pit

Kazan ve sobada küllerin döküldüğü yer.

küllük

1. Gübre ve kül çöplüğü. (Körküler *Yalvaç -Isparta) 2. Bacadan düşen pisliklerin içinde biriktiği duvar içindeki teneke kuytu. (*Aksara -Niğde)

küllük

Saflık (?)

Küllük

Elâzığ ili, Hankendi bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Küllük

Iğdır ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

küllük ile benzer kelimeler

küllük ağzı a. Külhanbeyi ağzı: “Küllük ağzıyla konuşma, doğru anlat.” -P. Safa.

küllük kapağı İng. ash door Soba ve kazanda küllerin toplandığı yerin kapağı.

küllük kirişi Ahşap yapılarda binanın bütün yükünü çeken orta direk.

---