küf

küf

a. 1. Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar: “Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar.” -Y. K. Beyatlı. 2. hlk. Pas.


küf

1. Çocuk başlığı, takke. 2. Kadınların başlarına giydikleri altınlı fes.


küf İng. mold

Ölü ya da diri örgensel ortamlarda çürükçül ya da asalak yaşayan ilkel mantarların ortak adı. bk. küf mantarları


küf Fr. poisissure

(tarım)


küf İng. mold

Hifalardan oluşmuş çok hücreli, filamentöz koloniler oluşturan mantar.


küf İng. mold

Flamentli mikrofungusları tanımlamak için gıda ve diğer mikrobiyoloji dallarında kullanılan bir tanım, mantar. Parazitik, çok hücreli filamentöz koloniler oluşturur.


küf ile benzer kelimeler

kef kef, (küf küf (II))

“Sık sık, derin nefes alarak” anlamına “solumak” fiilinin zarfıdır

küf küf

1. Küfür küfür. 2. (Nefes hakkında) sık sık, kesik kesik


bk. kef kef

(bir yer veya bir şey) küf kokmak

kapalı, nemli yerler gibi ağır kokmak.

esmer küf

a. bit. b. Esmer küfler familyasının asalak hayata uyabilen örnek türü, özellikle arılarda öldürücü gelişmeler doğuran ilkel mantar (Mucor mucedo).


,mukor

(botanik)

ışıl küf

a. bit. b. Sığır, domuz ve insanlarda lüce hastalığına yol açan, lerin örnek türü olan asalak mantar (Actinomyces bovis).

isli küf

a. bit. b. Toprakta ve gübreliklerde çürükçül yaşamakla birlikte kulak, burun, akciğer asalağı olarak da gelişebilen asklı mantar (Aspergillus fumigatus).

küf bağlamak (veya tutmak)

1) küflenmek; 2) mec. unutulmak; 3) mec. bitmek, kalmamak: “İsteksiz isteksiz oluyorsun tıraşı, bir küf bağlamışsa bütün heyecanların.” -Ç. Altan.

küf kokusu

a. Ağır, pis ve bunaltıcı koku.


"küf" karakter analizi

  • küf, 3 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, f harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'ü', 'f', şeklindedir.
  • küf kelimesinin tersten yazılışı ' fük' diziliminde gösterilir.

(f,k,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yüreği yufka

sf. Üzüntülü, acıklı durumlara dayanamayan, merhametli (kimse).

üsküf
Rum.

a. tar. Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun

üfürtülü abanık
Fr. consonne spirante

Sürtümlü abanıkların bir adı.

tüfekliler
Osm. Tüfenk-endazun

1. Piyade eri. 2. Savaş gemilerinde, gemici olmayan, sadece savaşan askerler.

teklif tekellüf

a. Samimi olmama, resmî olma durumu, teklifli olma: “Bir evlat için aramızda mü var?” -A. Midhat.

küf - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
ü3
f7
Toplam puan değeri11