kuduz

kuduz

a. 1. tıp Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık. 2. sf. Bu hastalığa yakalanmış: “Ama dokunsalar ağlayacağı veya kuduz köpek gibi sağa sola saldıracağı belliydi.” -T. Buğra. 3. sf. mec. Azmış.

kuduz Fr. Rage
kuduz

1. Şişman. 2. Kısa boylu, bodur.

kuduz

1. Ele avuca sığmayan, yaramaz (çocuk). 2. Sevimli küçük çocuk.

kuduz

Kesilen ağacın toprakta kalan kök ve parçaları.

kuduz

Şişman.

kuduz Lat. rabies

Kuduz hastalığı.

---

kuduz ile benzer kelimeler

cullu kuduz Elbisesini çabuk eskiten ve yırtık pırtık gezen (kimse).

çullu kuduz Elbisesini çabuk eskiten ve yırtık pırtık gezen (kimse).

kan kuduz Yırtıcı, yıpratıcı.

kuduz benzeri virüsler İng. rabies-like viruses Rhabdoviridae ailesinde, lizzavirüs cinsinde bulunan ve kuduz virüsü benzeri morfolojiye sahip olan virüsler.

kuduz böceği a. hay. b. Kın kanatlılardan, hekimlikte yakı yakmak için kullanılan, 2 santimetre uzunluğunda, parlak yeşil renkli bir böcek, kunduz böceği (Cantharis). Fr. Cantharide

kuduz böcekleri ç. a. hay. b. Ateş böceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen, kuduz böceği türlerini içine alan kın kanatlılar familyası.

kuduz hastalığı Lat. rabies Rhabdoviridae ailesinde, lizzavirüs cinsinde bulunan virüsün tüm sıcak kanlı hayvanlarda, sinir sistemini etkileyen, irinsiz beyin, omurilik, gangliyon ve tükürük bezi yangısıyla belirgin, virüsün yaraya inokülasyonu sonucu bulaşan ölüm...

kuduz kurdu Bambul kurdu

---