küçük önerme

küçük önerme

a. fel. ve man. Bir tasımda, küçük terimi taşıyan öncül, minör.


küçük önerme İng. minor, prémisse

(Tasımda) Öncüllerden küçük olanı; küçük terimi içinde bulunduranı ve doğal olarak büyük önermeden sonra geleni. (Koşullu tasımda) Büyük önermede öne sürülen koşulun gerçekleştiğini ya da gerçekleşmediğini bildiren önerme: Bir cisim elmas ise camı keser. Bu cisim camı kesmiyor. Öyleyse bu cisim elmas değil.


küçük önerme ile benzer kelimeler

düzlük yuvarlaklık uyumu ~ küçük ünlü uyumu ~ küçük uyum

Azerbaycan Türkçesi: dodaglanan dodaglanmayan ahängi; Türkmen Türkçesi: doodak ve doodaklanmadık çekimlileriň saazlaşıgı; Gagauz Türkçesi: dudaklanma-dudaksızlanma garmoniyası ~ dudakgarmoniyası; Özbek Türkçesi: lab garmoniyasi ~ lablanganlik-lablanmaganlikka korauyğunlik...

küçük ısın, küçük kalori

Fr. petite calorie, microthermie

(kimya)

küçük kedibalığı, küçük sakızlevreği

Fr. petit rousette

(zooloji)

açık önerme

a. mat. İçerisinde değişken bulunan ve bu değişkenin alacağı değerle doğruluğu veya yanlışlığı kesinleşen önerme.


İng. open sentence, open condition

bk. önermeli işlev.


İng. open...

asal ikilli önerme kalıpları

İng. principal dual of a sentence schema

Bir önerme kalıbının asal ikilli'si, bu önerme kalıbında geçen tüm (doğrusal ya da doğrusal olmayan) eklemler ile tanıdeyimsel değişken bağlama imlerini ikilleriyle değiştokuş etmekle elde edilen önerme kalıbı dernek...

basit önerme

bk. yalınç önerme.

belirlenir önerme

İng. decidable sentence

Kendisi ya da değillemesi kanıtlanabilen önerme.

belirlenmez önerme

İng. undecidable sentence

Kendisi de değillemesi de kanıtlanamayan önerme.


"küçük önerme" karakter analizi

  • küçük önerme, 12 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'ü', 'ç', 'ü', 'k', ' ', 'ö', 'n', 'e', 'r', 'm', 'e', şeklindedir.
  • küçük önerme kelimesinin tersten yazılışı ' emrenö küçük' diziliminde gösterilir.

(e,k,m,n,r,ç,ö,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

üzerine çökmek

duygu, durum vb. bastırmak, kaplamak: “Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum.

sönmüş kireç
İng. slaked lime

Ca(OH)2 kalsiyum hidroksit; kirece su katarak elde edilen ak özdek.


<
renkölçümü
İng. colorimetry

Sinema/TV. Optiğin özellikle renklerin ölçülmesi, ayırt edilmesi; değişik renkler

renkölçüm
İng. colorimetry

Bir özdekten geçen ya da yansıyan ışığı çözümleyerek o özdeğin özelliklerini inceleme.

renk çözülmesi
İng. colour (ABD: color) break up

Sinema Renkli filmlerde dış etkilerden dolayı renkli resimlerin b

küçük önerme - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
ü3
ç4
ü3
k1
ö7
n1
e1
r1
m2
e1
Toplam puan değeri25