köprü
a. 1. Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı: Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı. -O. S. Orhon. 2. mec. İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey: Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu. -M. Mungan. 3. den. Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri. 4. sp. Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü. 5. sp. Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu. 6. tıp Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
köprü Fr. Pont
köprü
Ağaçtan ağaca geçmekte kullanılan merdiven.
köprü
Dokuma aygıtında çözgü ipliklerinin geçtiği tahta ya da demir araç.
köprü İng. bridge
köprü İng. archstanding (back-bend)
Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
köprü
Omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
köprü İng. bridge
Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
köprü Osm. kantare
(biyoloji)
köprü İng. diplexer
TV. 1. Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt. 2. Alıcı dalgalıklarda iki dalgalığı ortak bir iniş kablosuna bağlayan aygıt. 3. Ortak dalgalıklarda bu dalgalığın çıkışını değişik almaçların girişlerine dağıtan aygıt.
köprü İng. bridge
Sahne üstünde geçit, köprü.
Köprü İng. Pont
köprü ile benzer kelimeler
akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçeratak kişi tehlikeyi göze alarak işe girişir ve çabuk sonuç alır anlamında kullanılan bir söz. |
arka köprüİng. rear axle (flared) tubeArka tekerlek dingillerini barındırıp, tekerlekleri taşıyan, üzerine askı düzeneğinin bağlandığı içi boş kovan. |
asma köprüa. mim. İki başındaki ayaklardan başka dayanağı olmayan, çoğunlukla uzun ve yüksek köprü: Bir zamanlar nün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı. -A. Kulin. |
doğal köprüİng. natural bridgeBir in tavanının çökmesiyle oluşan yay biçimli köprü. |
hareketli köprüİng. tremolo (bridge)Telin gerilimini değiştirerek notaları anlık olarak büyük oranda inceltip kalınlaştırmaya olanak sağlamak amacıyla hareket edebilen yapıda üretilmiş gitar köprüsü. |
kadim köprüİng. floating (bridge)Gitar gövdesine demir ayaklar ile tutturulmuş, hareketli ve sabit çeşitleri olan ve çoğunlukla caz kasa gitarlarda kullanılan kadim görünümlü köprü türü. |
kemerli köprüAlm. Begenbrücke(Mimarlık) Ayakları arasındaki bağlantı kemer biçiminde olan köprü. |
kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeyeinsanların nasipleri arasındaki tutarsızlıkları belirten bir söz. |
"köprü" karakter analizi
- köprü, 5 karakter ile yazılır.
- k harfi ile başlar, ü harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'k', 'ö', 'p', 'r', 'ü', şeklindedir.
- köprü kelimesinin tersten yazılışı ' ürpök' diziliminde gösterilir.
(k,p,r,ö,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
pörçükKuyruk |
körpük taşıbk. köpük taşı |
köprükHöyük. |
KöprühisarBursa ili, Yenişehir ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
KocaköprüRize ili, Pazar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
köprü - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
k | 1 |
ö | 7 |
p | 5 |
r | 1 |
ü | 3 |
Toplam puan değeri | 17 |