kopmak

kopmak, -ar

(nsz) 1. Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak: Tel koptu. İp koptu. 2. Yerinden ayrılmak: Cezvenin sapı kopmuş. Düğme koptu. 3. Gövdeden ayrılmak: Ağacın dalları fırtınada koptu. Savaşta bacağı kopmuş. 4. mec. Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak: “İçerde feryatlar koptu.” -S. F. Abasıyanık. 5. mec. Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak: “Daha on altısında bile değilken en yakın insanından, annesinden koparak çıkıp gitmişti evden.” -A. Ümit. 6. mec. Kurtulmak. 7. mec. Çok ağrımak: Belim kopuyor. 8. hlk. Koşmak, hızla gitmek.


kopmak

1. Koşmak, hızlı gitmek. 2. Kalkmak, ayrılmak, çıkmak, gitmek.


kopmak

1. Koşmak. 2. Davranmak, atılmak.


kopmak

Koşmak


kopmak

Koşmak (Kırşehir)


kopmak

Parçalanmak, kopmak


kopmak

1. Ayağa kalkmak, haşrolmak. 2. Meydana çıkmak, zuhur etmek, neş’et etmek, çıkmak. 3. Harekete geçmek, fırlamak, kalkmak


kopmak ile benzer kelimeler

alkış kopmak

birdenbire güçlü bir biçimde el çırpılmak.

bacakları kopmak

çok yorulmak.

çıngar kopmak (veya çıkmak)

gürültü, kavga çıkmak: “Bu son rolü, ihtiyaten, büyük çıngarın kopacağı güne sakladı.” -N. Araz.

dananın kuyruğu kopmak

beklenen veya korkulan sonuç gerçekleşmek: “İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar.” -Y. Kemal.

eti kopmak

Ödü kopmak, çok korkup ürpermek.

fığla kopmak

Acı acı çığlık atmak.

fırtına kopmak (veya patlamak)

1) şiddetli fırtına çıkmak: “Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar.” -Halikarnas Balıkçısı. 2) mec. bir yerde kavga ve gürültü çıkmak.

fiğ kopmak

Sezmek, sezinlemek.


"kopmak" karakter analizi

  • kopmak, 6 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'o', 'p', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • kopmak kelimesinin tersten yazılışı ' kampok' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,o,p) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

toplumsallaşmak

(nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.

toplumsal emek

bk. gerekli emek zamanı

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

toplam kuralı
İng. sum rule

kopmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
o2
p5
m2
a1
k1
Toplam puan değeri12