koparmak

koparmak

(-i) 1. Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak: “O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!” -O. C. Kaygılı. 2. (nsz) Daldan, ağaçtan alıp toplamak: “Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır.” -H. E. Adıvar. 3. (nsz) Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak: “Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı.” -P. Safa. 4. Zor kullanarak almak. 5. (-den, -i) mec. Güçlükle elde etmek: “Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu.” -N. Cumalı. 6. sp. Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek.


koparmak Fr. Arracher
koparmak

Atı dörtnala sürmek.


koparmak Fr. déboucher

Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çabayla hızlanıp geçmek.


koparmak

1. Ayırmak, gidermek. 2. Kaldırmak, harekete geçirmek. 3. Ba’setmek, haşretmek. 4. Meydana getirmek, peyda etmek, ihdas etmek, ortaya çıkarmak. 5. Söküp çıkarmak. 6. (Ses hakkında) yükseltmek


koparmak ile benzer kelimeler

ağıt koparmak

Bir ölüm dolayısiyle sürekli şekilde ağlamak: Babası öldüğünde çok ağıt etti.

at koparmak

At koşturmak.

baş koparmak

Baş kesmek: Ali kıran, baş koparan.

bir bardak suda fırtına koparmak

önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.

(birinin) ödünü koparmak (veya patlatmak)

çok korkutmak.

cayırtı koparmak

çok gürültü koparmak.

çıbanın başını koparmak

ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak.

çığlık atmak (veya koparmak veya basmak)

kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak: “Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.” -N. F. Kısakürek. “Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.” -H. E. Adıvar.


"koparmak" karakter analizi

  • koparmak, 8 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'o', 'p', 'a', 'r', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • koparmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamrapok' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,o,p,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tortop olmak

top biçimine girmek: “Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.” -R. N. Güntekin.

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

toplam kuralı
İng. sum rule
sokur saptam
Fr. Typhlopexie
portakalımsı

sf. Portakalsı.

koparmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
o2
p5
a1
r1
m2
a1
k1
Toplam puan değeri14