kop

kop

1. İnsan ve hayvan vücudunda çıkan kabarcık, şiş, kabartı. 2. Yalnız el ve ayak felci. 3. Bir kolu sakat (kimse).

kop

Dağlarda büyük kayaların içindeki boşluk, doğal mağara.

kop

Kuş.

kop

Kağnının iki yanında çıkıntı yapan tahta parçası.

kop

Top; yumak. Hamuru böyle bir kop ederik.

kop

Kağnının üstülühlerinin ön ve arkalarındaki tahtalar; ön kop, arha kop

kop

Kağnı 'üsdülüyh' ünün ön ve arkasındaki enli tahtalar ve bunların dışa taşan uçları

kop

Şiş, yuvarlak ur, şişkinlik // kop etmek: 1. Vücutta bir darbe sonucu şiş oluşturmak. 2. Çok kazanmak, para biriktirmek Artvin Yusufeli Uşhum köyü

kop

[gop]: Kağnı iskeleti. (*İspir -Erzurum) [gop] : (Kayalık *Susuz -Kars)

kop

Koyup, bırakıp

kop ile benzer kelimeler

2. bk. art göp.

Fr. Polyarthrite

vezikülopapülar İng. vesiculopapular Vezikül ve papüllerle belirgin değişiklik.
tortop olmak top biçimine girmek: Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı. -R. N. Güntekin.
topuk duruşu İng. on the heels Dansçının yalnızca topukları üzerinde duruşu.
topuk demiri a. Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü.
toprak sarısı Alm. Ockerbelb (Resim) Oksit sarısı da denilen kilrenginin koyusu; bu renkteki boya. a. bk. Siena sarısı,