komple yem

komple

sf. (ko'mple) 1. Dolu. 2. Eksiksiz, gerekli her şeyi tamam olan, tam. 3. Bütünü aynı şeyden olup bir takım oluşturan: Komple sofra takımı. 4. mec. Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel: “O, eşi ender bulu...

komple kilit

a. Bir mobilyanın sadece bir çekmece veya kapağına takılan, kilitlendiğinde mobilyanın bütün kapak ve çekmecelerini kilitleyebilen özel bir kilit çeşidi.

yem yem

Ağzını yaya yaya sözcükleri eze eze (konuşma için).

ak yem

a. İzmarit, istavrit, uskumru vb. balıkların beyaz etinden yapılan ve oltada kullanılan yem.

Genellikle uskumru, kolyoz ve izmarit gibi dış görünüşü beyaz veya gümüşi olan yem olarak kullanılan balık par...

alternatif yem maddeleri

Yaygın olarak kullanılanlar dışında kalan tapyoka, tavuk dışkısı, işkembe içeriği, mısır koçanı, yer elması, üre, sebze ve meyve posaları gibi yem maddeleri.

artık yem

Hayvanın yemek istemediği, tüketmemiş olduğu yem.

balast yem

a. Çok büyük miktarda ham selüloz ve dolayısıyla yoğun yemlerden çok daha düşük sindirilebilir besin maddeleri ihtiva eden, hayvanlara tokluk hissi vermek amacıyla kullanılan yem.

besin değeri yüksek yem

Rasyonlarda yer alan mısır, arpa gibi yüksek enerjili, balık unu, küspe gibi yüksek proteinli veya yüksek sindirilebilebilir besin maddeleri.