koçan

koçan

a. 1. Marul, lahana vb. sebzelerde yaprakların çıktığı sert gövde. 2. Mısırın tanelerini taşıyan, üzeri yaprakla sarılı, püsküllü meyvesi. 3. Mısırın taneleri atıldıktan sonra kalan sert bölüm. 4. Defter biçimindeki makbuz ve biletlerin zımbalı bölümü koparıldıktan sonra cilde bağlı kalan parçası: Makbuz koçanı. 5. Belge, izin belgesi: Kafa koçanı. 6. hlk. Tapu senedi: “Cebinde de otuz dönümlük bir tütün koçanı vardı.” -N. Cumalı.

koçan

Nüfus cüzdanı

koçan

2. bk. kafa kâğıdı.

koçan

Boyunduruğu araba okuna bağlayan kayış.

koçan

Yerelması.

koçan

1. Tapu senedi. 2. Makbuz.

koçan İng. spadix

1. Ana ekseni etli ve kalın olan, genellikle bir spata tarafından sarılmış basit rasemöz çiçek durumu. Spadiks.

koçan İng. counterfoil

1. Belge sayı ve yazılımlarını kapsayan dip parçası. 2. Çek, ödek, tecimsel belgitlerle diğer belgelere ilişkin yazılımın bir tıpkısı olup yapılagelen işlemleri izlemek gerektikçe yapılacak incelemelerde bir dayanak ve tutamak olmak üzere zımbalı yerinden kesilerek işlemi yapan kuruluşça saklanan dip tıpkı.

koçan Fr. spadice

(botanik)

---

koçan ile benzer kelimeler

angutsal (koçan beldek) Fr. infundibulaire (syndrome)

“klippel-feil” koçan beldeği Fr. Klippel-Feil (Syndrome de)

koçan bağlamak mısırda koçan oluşmak.

koçan eklem bk. değişimli eklem.

koçan kılıfı İng. corncob husk Mısır koçanı ve koçandaki taneleri dıştan örten kılıf biçimindeki yapraklar.

koçan (mısır) Dgr. kolben

taneli koçan İng. corncob Mısır bitkisinin kılıfsız ı.

tanesiz koçan İng. cob Taneleri alınmış, selüloz bakımından zengin, öğütülerek geviş getiren hayvanlara dolgu maddesi olarak yedirilebilen mısır koçanının bir parçası, somak, sömek.

---