kıvrım

kıvrım

a. 1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm: “Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi.” -N. Hikmet. 2. Bir tür tatlı: Cevizli kıvrım. 3. Ayrım, dönemeç: “Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık.” -A. Gündüz. 4. jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.


kıvrım Fr. Ride
kıvrım Fr. Pli
kıvrım

Saraylı da denilen bir çeşit tatlı.


kıvrım

Dönemeç


kıvrım

Çörek.


kıvrım İng. fold

Kıvrılmaya uğramış bir bölgede, dalgalı bir görünüş yaratan inişli çıkışlı kabartıların her biri. bk. kemer, tekne.


kıvrım İng. convolution
kıvrım İng. fold
kıvrım Osm. (kat), iltivâ

(jeoloji, coğrafya)


kıvrım İng. crimp

Yapağı lifinin doğal dalgası.


kıvrım İng. fold

Katmanların dalga biçiminde büküntüsü.


kıvrım

Zikzaklı çuval deseni. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep; Yenikent, Yeşilova *Aksaray -Niğde)


kıvrım ile benzer kelimeler

kıvrım kıvrım

sf. 1. Kıvrımları olan, dalgalanmış bir yüzey veya dalgalı bir çizgi biçiminde olan, büklüm büklüm: Saçları . Kıvrım kıvrım yollar. 2. zf. Kıvrımlı bir biçimde.

kıvrım kıvrım kıvranmak

1) çok acı çekerek kıvranmak; 2) yalvarma, sıkıntı vb. bir sebeple çok kıvranmak.

bakışımlı kıvrım

İng. symmetrie fold

Yanları eşit eğimli, eksen düzlemi düşey kıvrım.

bakışımsız kıvrım

İng. Asymmetric fold

Yanların eğikliği eşit olmayan, eksen düzlemi eğik kıvrım.

devrik kıvrım

İng. inverted fold
İng. overfold

Bir yanının eğikliği 90°yi aşan kıvrım.

eğik kıvrım

İng. inclined fold

Eksen düzlemi eğik olan kıvrım. (Yanlardan biri ötekine oranla daha çok eğiktir.)

eşeğimli kıvrım

bk. büklümler.

Jura tipi kıvrım

bk. örtü kıvrımı.


"kıvrım" karakter analizi

  • kıvrım, 6 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'ı', 'v', 'r', 'ı', 'm', şeklindedir.
  • kıvrım kelimesinin tersten yazılışı ' mırvık' diziliminde gösterilir.

(k,m,r,v,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

vırıklamak

1. Kavgadan, kavga alanından kaçmak. 2. Yenilmek.

kıvrak olmak

Çabuk olmak : Zeki, kıvrak kıvrak buraya gel.

kemer kovanı
İng. arch moulding

(Mimarlık) Anakapı kemerinin içe doğru derinliği.

kaldırtıvermek

(-i) (kaldırtı'vermek) Kaldırıvermek: “Saatte bu iki yere ayrı iki vapur kaldırtıverin, ne olur?” -N. Hikmet.

daraltıvermek

(-i) (daraltı'vermek) Çabucak daraltmak.

kıvrım - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
ı2
v7
r1
ı2
m2
Toplam puan değeri15