kısık

kısık, -ğı

a. 1. coğ. Kanyon. 2. sf. Kısılmış olan. 3. sf. Boğuk, güçlükle çıkan (ses): “Arkasından çıtırtılar, kısık sesler geliyordu.” -Y. Atılgan. 4. sf. Hafifçe aralanmış, yumulmuş olan (göz kapağı).


kısık Fr. Détroit
kısık Fr. İncarcéré, ée
kısık Fr. isthme
kısık

1. İki dağ ve tepe arasındaki dar geçit, boğaz. 2. Dağların kuytu yeri. 3. Uçurum. 4. Dar yer, iki kayanın arası : Kısıkdan geçiyordum, önüme bir kurt çıkdı. 5. Dar ve uzun sokak, yol : Kısıktan otomobil değil, deve bile zor geçer. 6. Köşe, bucak, ara. 7. Çıkmaz sokak, eğri büğrü yol : Bizim ev karşıki kısık içindedir. 8. Yol dönemeci : Karşıki kısıkları geçersek tehlike kalmaz. 9. Sıralanmış tepelerin küçük vadileri : Tepenin kısığı kuytudur, koyunları orada yatır. 10. Yüksek kayalıkların üstündeki aralıklar, yarıklar.


kısık

1. Derenin ya da ırmağın çok dar yeri. 2. Ufak derelerin birleştiği yer. 3. İki dağ arasında sıkışmış ufak dere.


kısık

1. Apışarası, kasık. 2. Kol ve bacakdaki oynak yerler.


kısık

Kısa.


kısık

İki tarla arasındaki dar yol.


kısık İng. gap

Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki gedik koyaklara verilen ad.


kısık

1. Dar yer. 2. Kasık


Kısık

İzmir ili, Menderes ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kısık

Sivas ili, Beypınarı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Kısık

Uşak ili, Güre bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


kısık ile benzer kelimeler

kısık çok terimli

Fr. polynôme irréductible

(matematik)

kısık gönderim

İng. proper mapping

X, Y ilingesel uzayları verildiğinde, her bir Z ilingesel uzayı için (...)gönderimi bir kapalı gönderim olan f : (...)gönderimi.

kısık kalmak

Büyüyememek.

kısık-kesir

Osm. gayr-ı kabil-i ihtisâr

(matematik)


"kısık" karakter analizi

  • kısık, 5 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'ı', 's', 'ı', 'k', şeklindedir.
  • kısık kelimesinin tersten yazılışı ' kısık' diziliminde gösterilir.

(k,s,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

saat farkı

a. Dünya'nın dönüşünden ve meridyen farklılığından oluşan zaman aralığı.


Osm.
oluk sayısı
İng. channel indication (number)

TV. Her kuşaktaki olukları ayrı ayrı belirten, oluk seçiciye yazı

mıknatıslanma

a. Mıknatıslanmak işi.


İng. magnetization

Bir özdeğin mıknatıslık ö

Kösebucağı

Ordu ili, Fatsa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

kısık - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
ı2
s2
ı2
k1
Toplam puan değeri8