kırmızı

kırmızı Ar. ®irmiz³

a. 1. Al, kızıl renk. 2. sf. Bu renkte olan: “Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar.” -A. Haşim.

kırmızı

Domates : Bugün kırmızı salatası yedim.

kırmızı

Altın : Babam, vaktiyle bu tarlayı beş kırmızıya almış.

kırmızı İng. red

(Resim) Kan rengi, kızıl.

---

kırmızı ile benzer kelimeler

açık kırmızı a. 1. Kırmızının bir veya birkaç ton açığı. 2. sf. Bu renkte olan.

Alman kırmızı alaca sığırı İng. German Red Pied Cattle Almanya’dan köken alan, gelişimi 1800’lü yıllarda Almanya’nın birkaç bölgesinde eş zamanlı olarak meydana gelen, 1934 yılında Meuse-Rhine-Yssel ırkıyla birleştirilen ve bu tarihten itibaren yavaş yavaş yayılan ve 1970’li y...

Avrupa kırmızı örümceği Lat. Metatetranychus ulmi Tarımsal bitki yapraklarına da saldırarak özsu emen ve bulaşmaların çok olduğu yıllarda erken yaprak dökümüne yol açan çok minik akar.

Belarus kırmızı sığırı İng. Belarus Red Cattle Beyaz Rusya’dan köken alan, iskelet sistemi hafif ve sağlam, kasları gelişmiş, vücudu arkaya doğru hafif biçimde yükselen, vücudun orta kısmı iyi gelişmiş ve karnı geniş, rengi kırmızı veya pas kırmızısının değişik tonlarında, önceli...

Belçika kırmızı sığırı İng. Belgian Red Cattle Belçika’dan köken alan, hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Belmont kırmızı sığırı İng. Belmont Red Cattle Avustralya’dan köken alan, % 50 Afrikander, % 25 Hereford ve % 25 Shorthorn genotipi taşıyan sıcaklık ve kene enfeksiyonlarına karşı dirençli sığır ırkı.

Danimarka kırmızı sığırı İng. Danish Red Cattle Danimarka sahillerine yakın adalardan köken alan, North Slesvig Red, Angeln ve Ballum ırklarının adanın yerli ırklarıyla melezlenmesi sonucu geliştirilmiş, 1970’li yıllarda ırk içerisine esmer ırk genotipi de katılmış, v...

dibi kırmızı mumla (veya bal mumuyla) mı çağırdım “üzerinde önemle durmuyorum, önemsiz buluyorum” anlamında kullanılan bir söz.

---