kilit taşı

kilit taşı

a. mim. Anahtar taşı.

kilit taşı İng. keystone

Sinema/TV. Göstericinin optik ekseni, görünçlüğün özeğinden aşağıda ya da yukarıda bulunduğu vakit, görüntü çerçevesinin aldığı biçim.

kilit taşı ile benzer kelimeler

Toprağı sıkıştırıp pekiştirmekte kullanılan taş, silindir.

Uğursuz sayılan bir at donu.

Alt ve üst dudağı beyazlı at.

1) susmak; 2) susturmak.

İng. lock and key model

Bir enzim üzerindeki aktif yerin substratın üç boyutlu yapısına tam olarak uyduğunu ileri süren teori.

İng. lock-and-key model

Bir enzim üzerindeki etkin merkezin substratın üç boyutlu yapısına tam olarak uyduğunu ileri süren teori.

, -di

a. Kilitlenecek şeyin üstündeki halkalara geçirilip kapatılacak bir biçimde yapılmış kilit: Kapıya yaklaşıyorum. Üstünde paslı bir var. -A. Ümit.

, -di

a. Gövdesi kutu biçiminde olan, kapak veya kapının arkasına doğrudan vidalanan, basit mekanizmalı kilit.

Osm.

Kilidin madensel plakası, kapak ya da çekmecenin iç yüzeyi ile aynı düzeyde olacak biçimde açılan yuvay...

yatıştırabilmek (-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
ölçekli satış İng. sell by measure Bir özdek ya da nesneyi ton, ağırlık ile değil de ölçerek satma.
billurlaştırmak (-i) Billur durumuna getirmek: Sarışın bir kış güneşi, maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriy
yetişkin anlağı İng. adult intelligence Herhangi bir toplumda ortalama yetişkinin yaklaşık olarak 20 yaşlarında eriştiği a
yeşilimtırak sf. Yeşilimsi: Madenî kol düğmeleri bunları bir leke ile kirletirdi. -A. Ş. Hisar.