işlik

işlik, -ği

a. 1. Atölye: “İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı.” -R. Enis. 2. hlk. Gömlek: “... tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı.” -S. Kocagöz.

işlik

1. İş yeri, atelye. 2. El tezgâhı.

işlik

Koyun ve keçilere takılan zillerin ve çanların içindeki sallanan kısım.

işlik

1. Mintan, gömlek. 2. Hanımların giydiği kısa ceket. 3. İş elbisesi ya da iş önlüğü. 4. Yelek. 5. Astarlık bez.

işlik

Yatak, yorgan konulan yüklük.

işlik

Gömlek.

işlik

< T. iç+lik: İç çamaşırla gömlek arasında kalınca giysi (Erzincan Merkez)

işlik

< iç+lik: İç gömleği, mintan

işlik

İçe giyilen göynek (Çayağzı), krş. içlik

işlik İng. workshop

Okullarda işbilgisi, resim-iş, biçki-dikiş gibi uygulamalı derslerin yapıldığı, gerekli araç ve gereçler ile donatılmış çalışma yerlerine verilen ad.

işlik İng. workshop

Tiyatroda terzilik, marangozluk, elektrik işleri, donatımlık yapımı gibi uğraşlar için kullanılan, iş üretilen yer.

işlik İng. workshop, studio

Sanatçının içinde çalıştığı yer.

işlik İng. workshop

1. Bir zanaatın yapıldığı yer. 2. bk. işyeri

işlik İng. workshop, 2-3. studio, film studio, motion picture studio, 4-5. television studio, studio

Sinema/TV. 1. Büyük işliklerde bezem, donatım, giysi, alçı işleri, vb. çeşitli çalışmaların yapıldığı özel bölümler. Sinema 2. (Geniş anlamda) Film çevirmek için gerekli tüm yapıları, kuruluşları kapsayan özel yapı. 3. (Dar anlamda) Film çeviriminde, içeride çalışmaların gerçekleştirilmesini, ayrıca seslendirme çalışmalarını sağlayan bölümler. (Bu anlamda, özellikle düzlükle anlamdaştır). TV. 4. Televizyon izlencelerinin hazırlanması, yayına verilmesi için gerekli bütün uygulayım kuruluşlarını, yönetim bölümlerini kapsayan özel yapı. 5. Bir izlencenin doğrudan doğruya alıcı önünde gerçekleştirildiği yer. (Bu anlamda düzlükle anlamdaştır).

işlik İng. workshop

Dekor, kostüm, aksesuvar, butafa v.b. hazırlamak için çalışma yeri, atölye.

işlik İng. workshop, atelier, factory studio

genel uygulayım: Terzililk, marangozluk, onarımcılık gibi uğraş dallarında işlerin görüldüğü, ürünlendirildiği yer.

işlik

[işlig]: 1. Yelek. (Dereyazıcı *Alaca -Çorum; Saçıkaralı ve Sarıkeçili boyları -Adana; Çamyolu *Alanya -Antalya) 2. Kısa cepken. (Çamyolu *Alanya -Antalya) 3. Gömlek. (Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya; Akçakese, Özçaltı, Meyvebükü *GüdüI, Yurtbeyi *Çankaya -Ankara; Güllabi *Pınarbaşı -Kayseri; Yenikent *Aksaray -Niğde) [işlig] : (Oyaca *Haymana, Akbaş *Güdül -Ankara)

işlik

Yağsız sütten elde edilen lor peyniri. (Değirmendere -Afyonkarahisar)

işlik, (işlük)

iş yeri, çalışılan, iş yapılan yer, ticarethane.

---

işlik ile benzer kelimeler

aynalı işlik Yüzü ile astarı arasına pamuk döşenmiş kadın elbisesi.

beş oluklu işlik İng. studio with five channels TV. Beş alıcının birden kullanılabildiği işlik.

camlı işlik İng. glass-enclosed studio Sinema Sinemanın ilk çağlarında, çevirimde gün ışığından yararlanmak amacıyla her yanı camlı olan işlik.

işlik alıcısı İng. studio camera Sinema İşliklerdeki çalışmalarda kullanılan, her çeşit karışık çekimleri vinç ya da kaydırma arabaları yardımıyla gerçekleştirmeğe elverişli, büyük boy, ağır alıcı; alıcıların en büyük boyu.

işlik arsası İng. lot, back lot, location Sinema Dışarıda çevirimler için ayrılmış, geniş, boş, işliğe bitişik ya da başka bir yerde bu işte kullanılan arsa.

işlik aydınlatması İng. studio lighting (lights), (ABD) set lights Sinema/TV. İşlik düzlüğünde yapılan kapalı yer aydınlatması.

işlik denetliği İng. studio monitor TV. Çalışmaların işlikte izlenebilmesinde kullanılan denetlik.

işlik düzlüğü bk. düzlük

---