iskele

iskele İt. scala

a. (iske'le) 1. Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer: “Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı.” -S. F. Abasıyanık. 2. Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven: “Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı.” -Z. Selimoğlu. 3. Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba. 4. İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı: Mudanya, Bursa'nın iskelesidir. 5. Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı. 6. Geminin sol yanı. 7. sin. ve TV Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı.


iskele

Yüklük.

< İt. scala) iskele


iskele

İskele


iskele

Merdiven


iskele İng. scaffold, scaffolding

(Resim, Mimarlık) Yapılarda yüksek bölümlerin yapılması için kereste ya da demir çubuklarla kurulan çatma; yapı iskelesi de denir. Örn. ayrık iskele, çıkma iskele, asma iskele, salıncak iskele. 2. Duvar ve tavanlara resim yapabilmek için kurulan iskele.


iskele İng. grid, catwalk, fly-bridge, flying bridge, lighting bridge (gantry), bridge, gallerf, gantry

Sinema/TV. Düzlüklerde, ışıkların yerleştirilmesi ve ışıkçıların dolaşabilmesi için tavana yakın yükselikte duvarı çepeçevre saran çıkıntı.


iskele İng. larboard, seaboard

1. Geminin sol yanı. 2. Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış denize doğru uzanan yer.


iskele İng. Cat-walk

Sahne işçilerinin ve ışık uzmanlarının çalıştığı sahne iskelesi.

I) [isdel, isgemi, iskembe, iskembi -2, ismeki, istol]: Sandalye. (*Aksaray - Niğde.) [isdol] : (Eşmeyazı -Kars) [isgemi] : (Kırçiçeği *Susuz -Kars) [iskembe] : (Meyvebükü *Güdül -Ankara) [iskembi -2] : (Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya) [ismeki] : (Deliilyas *Şarkışla -Sivas) [istel] : (Küllük *Iğdır -Kars)

II) Sebze bahçesinde yapılan büyük karık. (Başkışla *Karaman -Konya)


İskele Alm. Gerüst

iskele ile benzer kelimeler

iskele alabanda

ünl. den. Dümeni sol yana doğru sonuna kadar çevirme komutu.

iskele almak

1) gemi merdivenleri kaldırılıp harekete hazırlanmak; 2) argo bir erkek, bir kadına sarkıntılık etmek.

iskele kuşu

a. hay. b. Yalıçapkını: “Bir gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım.” -E. E. Talu.

iskele vergisi

İng. wharf fee

İskeleden yararlanan kişilerden alınan vergi.

sürme iskele

a. İskeleye yanaşmış deniz taşıtlarına insanların güvenli olarak inip binmelerini sağlamak amacıyla iskele ile vapur arasına konulan tahta köprü.

iskele babası

a. 1. Yanaşan gemileri bağlamak için rıhtıma konmuş dökme demir veya betondan silindir. 2. argo İşe yaramaz, sorumsuz.

iskele kelepçesi

a. İnşaatın dış yüzeyine kurulan iskeleyi birbirine bağlamaya yarayan bağlantı parçaları.


"iskele" karakter analizi

  • iskele, 6 karakter ile yazılır.
  • i harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'i', 's', 'k', 'e', 'l', 'e', şeklindedir.
  • iskele kelimesinin tersten yazılışı ' eleksi' diziliminde gösterilir.

(e,i,k,l,s) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

seçebilmek

(-i) Seçme imkânı veya olasılığı bulunmak: “Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde ma

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

vesaitinakliye
Ar. ves¥¢iµ + na®liyye

ç. a. (vesa:itinakliye) esk. Taşımada kullanılan araçlar.

verimsizlik
, -ği

a. Verimsiz olma durumu.


Fr. Aridité
toplam keseği
İng. margin

Bir çizelgede toplam değerleri gösteren sıra ya da dikeç.

iskele - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
i1
s2
k1
e1
l1
e1
Toplam puan değeri7