işitme özürü

işitme özürü İng. hearing handicap, hearing impair, defect of hearing

Olağan yakınlıktaki bir kaynaktan çıkan olağan güçteki sesin dış, orta ve iç kulaktan geçerek beyne ulaşıp tam olarak algılanmaması sonucu sağırlık ya da ağır işitme biçiminde beliren özür. bk. ağır işiten, sağır.

işitme özürü İng. acoustically handicapped

İşitme gücü duyarlığının, türlü aşamalarda yitirilmesi.

---

işitme özürü ile benzer kelimeler

iletsel işitme özürü İng. conductive hearing defect Dış ya da orta kulakta herhangi bir bozukluk yüzünden ya da bu örgenlerin görevlerini tam yapamayışları nedeniyle sesin iç kulağa ve beyne tam olarak iletilememesi.

beden özürü İng. physical defect Bedenin bir bölümünün iyi gelişmemesi ya da belirgin biçimde olağandışı gelişmesi sonucu oluşan özür.

dil özürü İng. language handicap Sözlü ya da yazılı dilin öğreniminde ya da kullanımında baş gösteren bozukluk.

görme özürü İng. visual defect Gözde, göz sinirinde ya da beynin görsel alanında oluşan bir aksaklık nedeniyle tam olarak görememe durumu, bk. az gören, kör.

konuşma özürü İng. speech defect Pepemelik, kekemelik, yanlış söyleyiş gibi konuşma bozukluklarını da kapsayan ve heceleri, sözcükleri, cümleleri seslendirme konusunda görülen yetersizlik.

konuşma özürü uzmanı İng. speech correctionist, speech therapist Gördüğü özel öğrenim ve meslek çalışmaları ile konuşma özürlerinin düzeltilmesi alanında yeterlik kazanmış olup bir okul ya da özel eğitim kurumunda bu işle görevlendirilen kimse.

dış işitme yolu İng. meatus acusticus externus anat. Dış kulakta yağ bezlerinin sarı renkli salgısının oluşumunu sağlayan ve iç boşluğu çok katlı keratinize epitelle çevrelenmiş yol.

görsel işitme İng. visual hearing İşitme özürü olanların, konuşulanı dudak hareketlerinden izleyerek anlaması.

---